medyumen iyi bahis siteleri
Reklam
Reklam
Reklam
SEVİL KÖSE

SEVİL KÖSE

ZEYTİN KELİMELER
[email protected]

Harâbât Ehlini Hor Görme Zâkir....

10 Ekim 2022 - 00:08

Üreten nasırlı ellerin, kırk yamayla dolaşan dedelerin, elleri kınalı nenelerin, özü, sözü bir kadim insanların Anadolu topraklarında değeri büyüktür.
Eskisi olmayanın yenisi olmaz’’ diyerek, eski urbaları tarlada, bahçede çalışırken giyinirler, yeni urbalara yazık olmasın diye.
Köylü kime denir
Küçük yerleşim yerlerinde yaşayan, tarlasını eken, harmanını  kaldıran, koyunu, kuzusu, eşeği, köpeği, tavukları olan, geçimini tarımla ve hayvancılıkla sağlayan insanlara köylü denir.
Köylüler üreten insanlardır. Her yiyeceğini kendi yapar. Tarlasını eker, buğdayını biçer un yapar, bulgur yapar. Buğdaydan elde ettiği un dan ekmek, tarhana, erişte yapar. Hayvancılığından elde ettiği sütten yağ, yoğurt, peynir yapar. Her köylünün evinin kenarında kümes vardır, burada beslediği tavuklarından da yumurta yiyeceğini karşılar.
Köylünün üretim yapmadığı bir ülke asla kalkınamaz. Bu yüzden Atatürk ‘’ Köylü milletin efendisidir ‘’ demiştir. Misafir severler, sofraları sürekli misafire açıktır. İmece usulü çalışırlar, yardımlaşma ve dayanışma köyün en güzel göreneklerindendir.
Alnı açık, gözü pek,çalışkan köylülerimiz başımızın tacıdır.
Köylü diye,üstü başı ahır kokuyor diye hor görenlere ders niteliğinde bir anekdot paylaşayım..
Nevşehir'de bir ilçeye kaymakam atanmış. Kaymakam yanına baş çavuşu alıp, köylülerle tanışmak üzere köy köy dolaşmaya başlamış. Köyün birinde, yolda kucağında yeni doğan eşek sıpasıyla giden bir köylüyü görmüş..
Kaymakam baş çavuşa dönerek 'köylüye biraz sataşayım' demiş. Baş çavuş kaymakamı uyarmış. 'Bunlar lafta altta kalmazlar, dikkat edin' dese de, Kaymakam 'bir şey olmaz, ben yıllarca mektep okudum. Cahil bir köylü mü beni lafta yenecek' demiş.
Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar.
- Kaymakam selam verip, 'hemşerim, kucağına yavrunu da almışsın nereye böyle' demiş.
• Köylü, bir kaymakama, bir de baş çavuşa bakmış; "sıpayı mektebe yazdırmaya gidiyorum, efendim, okursa kaymakam, okumazsa baş çavuş olsun" demiş..
İşte yazının ana fikri bu öyküden ibaret. Kimseyi köylü, yoksul diye hakir görmemeliyiz. Keza buna ilaveten dini, dili, mezhebi ne olursa olsun, yaftalamadan sevmek gerekir. İşitmek istemediğini karşı tarafa söyleyen, işitmek istemediğini duyar.
Küçümseme kimseyi! Nokta da küçüktür ama bitirir cümleyi.
Bu anlamda küçük görülen köylünün cevabı hikayeye noktayı iyi koymuş. Bunlar diyen Başçavuş da, kaymakam da düşündüren bir cevabı almış oldu. Okusa  kaymakam, okumazsa Başçavuş cevabı her ikisinin de bir eşek sıpası olduğunu yüzüne vurmaktır ve doğrudur.
Fildişi kulelerde oturup, kendileri gibi olmayan insanları küçümsemek onlara onur kırıcı söz söylemek hastalıklı bir ruhtur.
Kendini büyük görme; bu gün ayağının altında biten ot, yarın mezarının üstünde bitecek. –
Hz. Mevlana
Yarın  mezarımızın üzerinde bitecek bir ot bizi bekliyorken, kimse kimseyi hakir görmesin, ölümlü bir dünya, kimse kimseye üstünlük taslamasın.
Büyük adam olmamıza gerek yok, sadece adam olalım. -Alfred Camus
Adam olamamış Başçavuş ve Kaymakam, köylüyü hakir görmüştür. Köylü de haklı olarak kucağındaki sıpayı onlara benzetmiş.
Harâbât ehline hor bakma zâhid,
Defîneye mâlik vîrâneler var…
Bir gün fakir bir insan hac görevini yerine getirmek için hazırlıklara başlamış. İnsanları hakir gören çevresindekiler ,sen nasıl gideceksin diye alay etmişler. Fakir hazırlıklarını tamamlamış düşmüş kervanın arkasına. Oraya varıp hac görevini icra ettikten sonra, onu hakir gören insanlarla yeniden karşılaşır. Adamlar hadi bize eğlence çıktı diyerek fakır adamın yanına yanaşıp. Hac da bize cehenemden terk beratı verildi, getir senin beratına bir bakalım demişler.
Adam üzgün, zira böyle bir berat ona verilmemiştir. Adam buna çok üzülür ağlamaya başlar. Ben buradan bu beratı almadan gitmem diye geri döner. Adamlar yaptıkları şakaya pişman olurlar, sana şaka yaptık diye adamı ikna etmeye çalışırlar. Adam yok der ,siz benim çok üzüldüğümü görünce teselli olsun  diye böyle söylüyorsunuz.
Adam hiç durmadan ibadet eder ve hiç durmadan ağlar. Bu arada önüne bir mesaj düşer. Işıklı ve içinde ne yazdığı anlaşılmayan bir yazıdır.
Döner arkadaşlarının yanına, beratımı aldım artık gidebiliriz. Adamlar şaşkın, elindeki parlayan kağıda bakakalırlar.
Hakir gördükleri adamın mükafatlandırılmış olmasının sebebi, doğru ibadet ve kimseyi küçük görmeden vazifelerini yerine getirmiş  olmasıdır.
"Hakkı gel sırrını eyleme zâhir
Olmak ister isen bu yolda mâhir
Harâbât ehlini hor görme zâkir
Defîneye mâlik vîrâneler var"  Erzurumlu İbrahim  Hakkı
Kendilerini beğenmiş insanlar, egolarını beslemek zorunda kalırlar, işte sırf bunun için diğer insanları hep hakir görürler.
Bilmezler ki ‘’ Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste’
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum