Malum geçtiğimiz gün bu sene de Kurban Bayramını geride bıraktık. Bayramın hafta ortasına denk gelmesi münasebetiyle 9 günlük resmi tatili de fırsat bilen dışarda ve içerde olan memur, öğrenci, turist ve misafirler yanı sıra avrupada ikamet eden gurbetçilerimizin de katılımlarıyla yine yaz ayına denk gelen bayram ve hemen ardının Nasreddin Hoca Şenlikleri olması sebebiyle içerden ve dışardan bir çok kişi Akşehir sokaklarımızı doldurup taşırdılar. Öyle ki sokaklar ana baba günü. Ne insanları ne akıp giden trafiği ve araçları sokaklar, caddeler almaz oldu.
Neyse biz işin o kısmını yorumsuz bırakıp esas konumuzun ana hatlarını belirleyelim. Gerçi konuya ilişkin yeni düzenlemeler, kaldırım ve yol çalışmaları ve otopark hususlarında reformist beklentilere ihtiyaç olduğu da aşikardır. Nedir esas konumuz tam da bu hafta içi 2 gün sonra Çarşamba günü Akşehirimizde bu yıl düzenlenecek olan 64. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri. Kültürümüzün en önemli figürlerinden olan Nasreddin Hoca’yı anmak için, her yıl temmuz ayında İlçemiz Akşehir’de Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenleniyor olması.
5 Temmuz günü Nasreddin Hoca’nın temsilen türbesinden uyandırılması ve Akşehir sokaklarında gezdirilmesi ve ardından da Akşehir Gölü’ne gidilip orada göle maya çaldırılmasıyla devam edecek her yıl olduğu gibi. Şenlik boyunca konserler, tiyatro oyunları ve etkinlikler coşku ve ilgi ile 5 gün boyunca devam edecek. Ayrıca sergiler, kitap imza günleri, açık oturumlar, yarışmalar da düzenlenecek.
Türkiye’de en uzun geçmişe sahip şenliklerden biri olan Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri, ilk kez 21 Haziran 1959 tarihinde düzenlenmiş. 2022 yılında Fas’ta gerçekleştirilen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası 17. Komite Toplantısı’nda “Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği” UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alındı. Bir ara biz bu şenliği ki eskiden festival kapsamında geçerdi adı Sivrihisara da kaptırmış sonra geri almıştık. Öyle bir gitti geldi yani. O yıllarda da adı Nasreddin Hocayı anma ve mizah günleriydi.
Bu yıl geçtiğimiz aylarda izlerini hala üzerimizden silemediğimiz deprem felaketi ve bu felakette kaybettiklerimiz için kısıtlı ve yarı çaplı bir kutlama programı hazırlanmışsa da yine de neredeyse her gün milletçe felaketlerden sebep herkesin birazda eğlenmeye ihtiyacı olduğu da yadsınamaz. Az veya çok, tam ya da yarım. Dilerim sizde neresinden ne kadar istifade edebiliyorsanız edin ve eğlenebildiğiniz kadar eğlenmeye bakın. Yarın ne tür hastalıklar,felaketler çıkar bilinmez. Sonra bu günleri çok ararız. Son bir kaç yılı deneyimlerimizle biliyoruz bunu. Ekonomik buhranlar vesaire derken biraz da her zaman olduğu gibi Nasreddin Hoca ile gülüp eğlenelim. Çok ihtiyacımız var buna. İyi eğlenceler Akşehir.
YORUMLAR