Başlıkta ki bu Snowball'da nedir dediğinizi duyar gibiyim. Nedir değil, daha ziyadesi ile kim bu Snowball, daha doğru bir yaklaşım olacak yazımın anlaşılması için. Kim bu Snowball. Başlıktan da anlaşılacağı üzere aslında George Orwell'in Hayvan Çiftiliği kitabında yer alan bir karakter ve bir domuzdur aslında Snowball, o'na atıfta bulundum ama neden? İnanın onu ben de bilmiyorum. Daha yazımın başındayım ve ilerleyince ben de sizlerle birlikte göreceğim.
Distopik romanlarıyla ünlenen İngiliz Yazar George Orwell tarafından 1945 yılında yayımlanan Hayvan Çiftliği adlı roman, masalsı atmosferinin altında derin bir sistem eleştirisi barındırıyor. Fabl türünde kaleme alınan eser, yazarın 1984 adlı romanıyla birlikte geniş kitlelere ulaşan kült yapıtları arasında yer alıyor. Gelelim Snowball'a; O da bir domuzdur, ancak çiftlikteki geçmişi o kadar da eskiye dayanmaz. Hayvanlar için kahramanca mücadele eder ancak köpekler tarafından çiftlikten sürülür. Hem retoriği hem de yaratıcılığı daha gelişkindir onun. Troçki’yi simgeler. Bu masalda küçükleri ve çocukları pistten alalım lütfen çünkü burda masal adı altında hedef küçükler değil tam aksine yetişkinlerdir. Yine de masalımızda bir küçük sevimli pembe bir domuzcuk vardır fakat gelin görün ki bu masalda da domuzluk o na düşmüştür. ama neden Snowball o? Snowball aslen idealisttir, dünyanın daha iyi bir yer olmasını ister. Ama diğer domuzlar onun hakkında yalanlar uydurur, ve onu düşmana dönüştürür. Herkes için adalet sen misin Snowball? Zeki mi peki?
Zeka galip gelen bir hayatta kalma özelliği değildir. Ne yani şimdi bu domuzlar ve çiftlikte bulunan diğer hayvanlar ne yapacaklar. Gökyüzüne bakarak özgürlüklerini hayal edecek değiller elbet. Masal bu ya lazım gelen şey yine de bir küçük tohum. Gökyüzüne değil belki ama toprağa atılacak ve beklenecek bir küçük fide. Bir fikir. Büyümesi için gerekecek ana rahmi bir topraktan öte bu kibir.
Berrak, mavi bir göğün altında, kara toprağın tam da böğrünü delerek filizlenecek yeşil bir umut. Zannedilir ki özgürlük bir fikirdir ve fikirler insanlara aittir. Ben olsam böyle düşünmezdim. Bence sanılanın aksine fikirler özgürdürler ve onlar insanlara sahiptirler. insanlar belli bir hacmin. cismin ve kalıbın sınırları arasında dolaşırken, fikirler kalıplara sığmaz. Onlar insanları bir koza olarak kullanırlar. Tıpkı kanatları gökkuşağı gibi renklerle bezeli kelebekler gibi. Fikirler de büyümek, gelişmek ve tamamlanmak ve en nihayetinde değişmek, evrilip dönüşerek o kalıplardan sonsuzluğa açılan birer pencere gibi kozalarını yarıp kendilerini hapseden o sınırlardan baş gösterip sonsuzluğa dağılmak isterler. Kozayla işi biten fikir artık özgürdür. Koza ise ölmüş bir yumurta. Sürünün devamlılığı için milyonlarca yıldır her tür ve ırkta olduğu gibi milyon yıllar sonra da bu böyle olacaktır.
Hayal etmekten korkmayın, fikirlerin sizi işgal ve istila etmesinden. Bırakın size sahip olsunlar ve bir koza gibi sizi kullanıp içinizde yeşersinler. Çıktığınız bu seyrü sefada takının kanatlarınızı bırakın kelebeğin renkleriyle bezensinler. Gökyüzü uçkun güzel ve masmavi, evren sonsuz ve sınırsız. Vaktiniz var iken... Peki Snowball? Kim bilir? O bir masada belki de ağzında yemyeşil bir elma, çoktan gübreye dönüşmeyi bekliyordur...
EN DİP NOT:
1- Snowball: Türkçe, Kartopu.
2- İngilizce'de "başlayan bir olayın başka -daha çok olumsuz- olaylara neden olması" anlamında kullanılan bir fiildir. karda yuvarlanan bir kartopunun giderek büyüyüp dev bir kartopuna dönüşmesinden hayat bulmuştur.
örnek: "what kind of a snowball did you mix us up with?" (bizi nasıl bir belaya soktun" anlamındadır, sorunun gittikçe dallanıp budaklandığını ifade eder)
YORUMLAR