Değerli okurlarım.!
Öncelikle Allah(c.c)'ın şu ayetiyle yazıma başlamak istiyorum."Ey iman edenler.!Akidlerin(verilen sözlerin) gereğini yerine getiriniz."(Maide 1) Mü'minlere bu ayetle;Allah sözlerimizde durmayı emretmektedir.Bu bakımdan Kur'an insanları iman bakımından farklı kategoride incelemektedir.İslam;Mü'min,kafir, münafık ve müşrik olarak,insaları inançları bakımından dört kısma ayırır. Münafık haricindekiler bellidir. Ancak münafık anlaşılması zor, çetrefilli bir yapıya sahip olmalarından dolayı, Kur'an'ı kerim de bu tipler birçok ayette yerilir ve Müslümanların dikkatli olması istenir.Mü'min;bu sınıfa girmemek için yaşantısında, davranışlarında çok dikkatli olmalıdır. Müslüman insanın, sözü de özü de birdir. İki yüzlülük yapmaz. Hangi ortamda olursa olsun asla yalana kıvırmaya tenezzül etmez.İslamın emirlerine çıkarı için taviz vermez. "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" ayetine uygun davranır.
Bir Müslümanın yaşamı bu davranışlara uymuyorsa Allah Resulünün şu hadisinde bahsedilen İnsan sıfatına dahil olur. Allah korusun;"Münafıklığın alameti üçtür; Konuştuğunda yalan söyler. Kendine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Söz verdiği zaman sözünde durmaz." Diğer bir hadiste;"münafık iki sürü arasında gidip gelen şaşkın koyun gibidir. Bir o sürüye gider bir bu sürüye gider."Karakter bozukluğu sonucu oluşan davranış biçimlerindendir. Bir müslüman sözünü tutmayacak olsa bile karşı tarafa özrünü ifade etmeli derdini anlatmalı helallik dilemelidir. Sözünü yerine getirmeyecek ise söz vermemelidir
" Bir eli kanda da olsa Müslüman Sözünde durur" verdiği randevu arına,verdiği sözlerine, borcuna, sadık olmalıdır.Ama maalesef günümüzde;yalanlar,tutulmayan sözler, emanetlere hıyanetler,vefasızlıklar havada uçuşuyor.Halbuki Peygamberimiz(s.a.v)'devrinde sahabelerden bir çoğu münafıklık alametlerinden çok korkarlar,Allah Resulüne bu konudaki endişelerini dile getirirlerdi. Peygamberimiz de onları teskin eder doğru davranış arı anlatır, evhama gerek olmadığını ifade ettiği rivayet edilmektedir.Müslümanlar;Toplum da oluşan güvensizliğin sebebi olmamalıdır.Diğer halde vebalini üstlenmiş, imanı bile tehlikeye girmiş olacaktır.
Peygamberimiz;"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse, mutlaka verdiği sözü yerine getirsin." buyurur.Dolayısıyla sözünde durmamanın hiçbir mazereti olmaz. Aksi halde inanılan bütün değerlere hıyanet edilmiş olur. Müslümanların değerini düşürür, yapılmış olan tüm manevi hasletlerin,hem Allah'ın, hemde insanlığın yanında kıymeti harbiyesi yoktur.
Değerli İstasyon Haber Gazetesi okurları. Biz ne dersek diyelim.!İnsan öz eleştiri yaparak kendini süzgeçten geçirmeli, ben ne kadar Müslümanca yaşayabiliyorum.? diye sormalıdır
Son olarak Allah sözünde duran dürüst ve ok gibi doğru olan kullarına Ayetinde şu müjdeyi vermektedir."Allah; sözünde duranları sadakatleri sebebiyle ödül lendirsin, münafıkları da dilerse cezalandırsın,dilerse bağışlasın.! Allah çok bağışlayıcı, ziyadesiyle esirgeyicidir."(Ahzab 24)
Emanet ve ahde vefanın mükemmel örneği olarak yaşayan Allah Resulü;Bir gençle alışveriş yapmış, biraz beklerse hemen getireceğini söyler ve gider üç gün sonra söz verdiğini hatırlar ve geldiğinde üç gündür Allah Resulünün aynı yerde beklediğini görünce Peygamberimiz serzenişte bile bulunmamış sadece;"Ey delikanlı.!bana zahmet verdin üç gündür burada seni bekliyorum." demiştir
Allah yanında gerçek din İslamın müntesipleri bizler, bu dinin peygamberi,Allah Resulünü örnek alarak yaşamak dileğiyle…
YORUMLAR