medyumen iyi bahis siteleri
Reklam
Reklam
Reklam
DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

[email protected]

ENGEL OLMA ! DESTEK OL !

14 Mart 2022 - 00:14


   Beyinsel veya fiziksel engelli olarak dünyaya gelen, veya sonradan engelli olan insanlar Mahşer gününde engelleri ortadan kalkmış,tüm vücudu sağlam bir şekilde tüm insanlarla beraber Allah'ın huzurunda toplanacaktır. Ancak Şehitler ve Gaziler,şehit oldukları ve gazi oldukları olay  anındaki halleriyle etrafa misk kokusu saçarak diriltileceklerdir.
 
 Siyaha boyanmış veya eğri olan bir çekirdek; toprağa  ekilince ağaç olarak yetişip, siyah ve eğriden eser kalmadan yetişen ağaç misali gibi olacaktır. Bunu bize dini kaynaklarımız  rivayet etmektedir.

      Dünyada çekilen bu ızdırapların mükafatı, sabredilirse Allah'ın ikramına nail olacakları müjdesi verilmiştir. Allah(c. c)"Köre sıkıntı yok, topala sıkıntı yok,hastaya da sıkıntı yoktur. Kim Allah'a ve elçisine boyun eğerse onu,içerisinden ırmaklar akan cennetlere sokar.Kim de yüz çevirirse onu da acıklı bir azaba sokar." (Fetih17) Ayetinde Allah'ın kelam ettiği gibi üstesinden gelemediği görevlerden sorumlu değildir.Engelli kardeşlerimizin toplum içerisinde hayatlarını sürdürebilmeleri çok zor ve çetindir.Yaşamlarını kolaylaştırması,yardımcı olması gereken engelli olmayan diğer insanlarımızdır,Yani bizleriz. Ama maalesef çok azımız bu duyarlılığı göstere biliyoruz.

    'Korinte' bölgesine gelen Büyük İskender, Diyojen'i ziyaret etmiş;bir dileğinin  olup olmadığını sorunca; "Gölge etme başka ihsan istemem" sözüne muhatap olabiliyoruz. En azından yardım edemiyorsak bile engelli bir kardeşimize engel olmayalım yeter.

Hz.peygamber(s.a.v.);"Ama'ya veya yol sorana yol göstermen sadakadır.Güçsüz birine yardım etmen sadakadır.Konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen sadakadır."tavsiyesine uygun davranmak boynumuzun borcu olmalıdır. Hz peygamber bir çok engelli olan Sahabelere önemli ve yetkin görevler vermiştir. Bir çok ayet ve hadislerde bu konular işlenmekte ve duyarlı olmamız istenmektedir.İnsanlar bazen alaycı  bazen de incitici bakışlar ve sözlerle engelli kardeşlerimizin moral ve motivasyonunu yerle bir etmektedir. Bu engelliliğin Allah'tan geldiğini hiç düşünmeden bu gibi davranışlara giren insanlar olabiliyor. Halbuki hiç kimsenin bir saniye sonrası ne olacağı garantisi yok. Bu nedenle her insan potansiyel bir engelli olabileceğini düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Toplumumuzda öyle aileler var ki rencide edici bakış ve sözlerden kaçarcasına hasta ve engelli yakınlarını, çevreden uzak tutup; saklama, dışarıya çıkarmama gibi yollara baş vura biliyor.    

  Pandeminin (covid 19) ilk dönemlerinde bile bazı  insanlar bu hastalığı saklama ihtiyacını hissetmişlerdir. Çok yanlış olan bu davranışlar her insanı girdap gibi içine çekebilmektedir. Öyle ya "Üzüm üzüme baka baka kararır. " ata sözü de insanlar arası iletişimin;
kolay ve çabuk sirayet ettiğidir.Halbuki Allah'tan gelen hiçbir şeyin saklanması iyiye değil,yanlış yerlere götürür. Bütün bunların  sebebi toplumun fark etmeden, farkına varmadan oluşturduğu baskılardır. Engellilerin lehine çıkarılan yasalar olmasına rağmen toplum nezdinde tam olarak uygulanamıyor.Yasadan ziyade insanlık gereği duyarlı olması gerekenler,  bir türlü alışkanlıklardan vazgeçilmiyor.Çünkü, Hz Mevlana'nın;"Testinin içinde ne varsa dışına o sızar."sözüyle insanda merhamet ve vicdan yoksa, içindeki kabalık dışa vuracaktır. Bu da engelli kardeşlerimizin,içine kapanmasına,insanlardan uzaklaşma  yolunu seçmektedirler. .Rabbim onlara kolaylıklar versin.Hele birde maddi durumu yeterli değilse…!
    

Biraz da vatandaş olarak özeleştiri yapmamız gerekirse;Engelliler için asansör yapılır,hakkı olmayanlar kullanır. Otoparklara engelliler için yapılan parklara, engelli olmayanlar park eder. Kaldırımlarda engelliler için geçiş yerleri nadir olarak var olsa da, o güzergaha da  lüzumsuzun biri arabasını park ediverir.Bir çok üst geçitlerde asansörler ya bozuk, yada işlevsiz durumdalar. Bazı yerlerde kaldırımlar yüksek, bir engelli kardeşimiz için inip çıkması  çok zor.Engelliler için yapılan rampaların bazılarına sağlıklı insan bile zor çıkıp iniyor. O nasıl inip çıksın. Toplu ulaşım araçlarını bir engellinin kullanması bu kardeşlerimize ecel terleri döktürmektedir. Bir engelli her camide huşu ile namaz kılabilmelidir. Rahat ve huzurla her işini engel olmadan yapabilmelidir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Bütün bunlar açık ve net kul hakkı demektir.    

     Son zamanlarda epey mesafe katedilse de yeterli olmuyor.Kamu ve özel sektörün yönetimleri çok duyarlı olmalıdır. Mutlaka yapılıyor ama biraz da ha ehemmiyet verilmelidir.  Lütfen! Kendimizi onların yerine  koyarak plan ve programlarımızı ona göre yapmalıyız. Basit harcamalarla bunların hepsinin üstesinden gelinebilir. Engelli kardeşlerimize acıyarak değil, itilmiş,kakılmış gözüyle değil onların da kalp taşıdığını, ruh taşıdığını,nefis taşıdığını,her birey gibi bu toplumun bir parçası gözüyle bakarak,merhamet ve vicdan gözüyle yardımcı olmak ve işini kolaylaştırmak insani ve kardeşlik görevimizdir.

        Engelli kardeşlerimiz alıngan olabilirler. Konuşmalarımız bile onların mağdur olduğu göz önünde bulundurarak, sağlığımızın farklı boyutlarını överek anlatmayalım. Engelli kardeşlerimizle muhatap olurken gözlerinin içine bakmak, tamamen yüzünü ona dönmek, muhatabın boy durumuna göre, onun boyuyla eşit hale getirerek tatlı dille konuşmaya gayret etmeliyiz.Bu da Hz.Peygamber(s.a.v)'in  bizlere öğrettiği davranış biçimlerindendir.  
    Sevgiyle yaklaşmak, hoşgörüyle davranmak, tebessüm etmek gibi basit davranışlar bile onların hayata tutunmalarına katkı sağlayacaktır.

   Çok abartıyorsun kardeşim.! derseniz bir gününüzü engelli bir kardeşimizle geçirmenizi, çektiklerini bizzat müşahede etmeniz halinde  bana hak vereceksiniz. Çünkü bir çok engelli kardeşlerimizle yaptığımız sohbetlerde, bu sıkıntıları dile getirmektedirler. "Elçiye zeval olmaz" düşüncesiyle engelli kardeşlerimizin sorunlarını dile getirmekteyim.Bununla birlikte;şunu da ifade etmemiz gerekir. Bir insana; gönlü olacak kadar para verseniz, bir uzvunuzu verir misiniz.? dense;asla ! vermem  diye bir söz duyar gibiyim. Evet öyle hiç bir insan bunu istemez.  

    Vatan, Bayrak,Din için uzvunu veya uzuvlarını kaybetmiş kıymetli gazilerimiz, Vatan ve bizim için Gazi olduklarını unutmayalım. Gazi kardeşlerimize karşı daha hassas daha duyarlı olmak zorundayız. Hem dini hem de milli görevimizdir.Gazilerimizin ve şehit yakını ailelerimizin;Bizlere emanet olduğunu unutmamalıyız. Çünkü en kötü Vatan Vatansızlıktan iyidir.

     Engelli olan kardeşlerimize biraz saygı biraz hürmet biraz ilgi ve alakadar olmak hem insanlığımızı canlandırmış, hem de ahiret azığını doldurmuş olacağız. Bu nedenle, engelli bir kardeşimize hediye edilen, akülü veya tekerlekli arabayı alınca, elde ettiği mutluluğu, sevinci görmek istersek, Güvenli kişilerin kurduğu engelli kardeşlerimiz için hizmet vermeye çalışan kuruluşlara biraz daha alakadar olmak dileğiyle…

  Şadi Şirazi der ki;"Anlaşılmak nimet, anlayacak insanla karşılaşmak ise büyük nimet."

Muhabbetle...




 


  

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • 2 yıl önce
    Hz Mevlana'nın;"Testinin içinde ne varsa dışına o sızar."sözüyle insanda merhamet ve vicdan yoksa, içindeki kabalık dışa vuracaktır. Müslüman guzel ahlaklı olmalı ve hadislerde belirttigin gibi olmalı hocam Allah razı olsun allaha emanet olun