medyumen iyi bahis siteleri
Reklam
Reklam
Reklam
SEVİL KÖSE

SEVİL KÖSE

ZEYTİN KELİMELER
[email protected]

BORNOVA KİTAP FUARINDA SELÇUKYA RÜZGARI

13 Ekim 2022 - 00:15

Şiir bir yaşama biçimi değildir.Bütün yaşamlar şiirin bir biçimidır...Fazıl Hüsnü Dağlarca

Selçukya Sanat Derneği olarak, İzmir Yazarlar Kooparatifi-İzyako tarafından davet aldık. Sayın Başkanımız Fatma Şeref Polat  hanım derneğimiz üyelerinden bir gurup oluşturarak yola düştük.

Yol bu gidilir dedik. Sayın Salih Sedat Ersöz, sayın Tayyar Yıldırım, sayın Hüseyin Muşmal,sayın Hasan Ukdem,sayın Yakup Çak,sayın Saliha Değirmenci Yavaş, sayın Fatma Çetin Kabadayı ve ben Sevil köse.
‘’ Şiir bir yaşama biçimi değildir,bütün yaşamlar şiirin bir biçimidir ‘’ Diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca ya rahmet dileyerek gezi yazımıza geçiyorum.

Sabahleyin erkenden hepimiz hazırlığımızı yaptık. En son İzmir güzergahına ben bindim. Bayanlar ve beyler ayrı  ayrı arabalarda ama her an Fatma Çetin Kabadayı arkadaşımızın ‘’ serçeden, kartala, ses ver kartal ‘’ komutlarıyla haberleşme halindeydik. Ne zaman mola vereceğimiz, hangi güzergahta duracağımız, adresler ve iletişim iki araba arasında sağlanıyordu.

İlk molamızı verdiğimizde, çaylarımız yufka ekmeğimiz, top yumurta, top patates, haşhaşlı ekmek, kek, börek, yeşillik, elma tüm şairlerin katıklarıyla karnımızı doyurduk. Elimizde çay termoslarıyla yeniden araçlarımıza bindik.

Araç içinde hepimiz şiirler okuduk, Tayyar hocanın türkü  vidyosunu dinledik.’’ Bir acı rüzgar esince, kırılmadık damlı kalır, leyli de leyli’’ Oyyyy  türküsüz olur mu hiç. Saliha hocamın şiirindeki toprağa akan süt, yeni nesil çocuklarına biz  öğretmedik ki bilsinler diyerek, çocuklarımıza her şekilde sahip çıkması. Fatma Çetin Kabadayının ‘’ Zeytin Masalı ‘’Yolsul bir  ülkeye gelen bir adamın, onlara bir zeytin tohumu vermesiyle gelen bereketi anlatan bir öykü, çok güzeldi. Ben de birkaç tane şiir okudum, sonra ‘’ yummayın yummayın kirpiklerini’’ türküsü dilime dolanınca bende duygusal patlama oldu. Duygularım bazen nerde duracağını bilmeyen deposu dolu tanker gibi tosluyor duvara, sonrası bummmmmm.

Hasan Ukdem hocamızın yüzü hep gülümsüyor du, arada arabalardan selamlaşıyorduk. Yakup hocam ve Fatma Çetin Kabadayı telsiz telefonla haberleşmeyi sağlıyordu.
Serçeden kartala
Ses ver kartal

Tayyar hocam ve Saliha hocam aracın yol güzergahını belirliyorlardı. Tayyar hocamın asker disiplini, Saliha hocamın  hanımefendiliği bizi yolda koymadı hiç. Sevgili Fatma Çetin Kabadayı hocamızın  her dakika okuduğu duaların sayısını  koyarsam araya. Allahın izni ile varacağımız yere vardık.

Araçlarımızı park yerine bıraktıktan sonra,Konak saat kulesi, Kemeraltı çarşısını gezdik. Deniz kıyıdan bakan bizlere hoş geldiniz diyor gibi yarı mavi yarı köpükle selamladı . Saat kulesinin tiktakları içimizdeki  heyacanla eşlik etti. Anilara düşsun diye fotoğraf çekindik.

Salih Sedat Ersöz hocamın aracılığı ile kalacağımız öğrenci yurduna doğru yola çıktık. Öğrenci yurduna vardığımızda yurt müdürü bizi güler yüzle karşıladı.  Yemek ikram etti, yemeğimizi yedikten sonra üç bayanın kalacağı yüz metre ötedeki kız öğrenci yurduna geçtik. Kız öğrenci yurdundaki hanım da bizi gülümseyerek karşıladı, Çay ve pasta ikram etti. Birlikte müdüre ve öğrencilerle sohbet ettik. Kimi Giresun'lu, kimi Ankaralı, kimi Akşehirli. Edebiyat  ve şiir sohbetinde çaylarımız içtik. Sonra bize ayrılan odaya çıktık. Koskocaman bir oda, dört yataklı, her yer tertemiz. 

Pencereden baktığımızda nar ağacı ve zeytin ağacı manzaramızı tamamlıyordu. Saliha hocamı bir türlü uyku tutmadı,gece geziniyordu,naif yürekli şair canını sıkan bir şey olmuştu besbelli. Ben ve Fatma hocam uykuya geçmiştik bile. Sabahleyin hazırlanıp indik kahvaltı salonuna. Çay, simit, peynir, zeytin mis gibiydi. Hele hele o simit çıtır çıtır ve yanında çay, gurbetin tüm hoyratlığını aldı üzerimizden. Kahvaltıdan sonra teşekkür edip ayrıldık yurttan. Diğer yurda gitmek için yola çıktık.

Hepimiz araçlarımızın başına toplandık. Bornava kitap fuarı için düştük yola. Vardığımızda standa görevli bey bizi karşıladı. Kitaplarımızı masaya yerleştirdik. Çayımızı yudumlarken Kazım Öztürk hocamız otobüsle geldiği yolculuğunu tamamlamış kitaplarıyla geldi. Yazarlarımızın eşi, dostu, akrabaları,arkadaşları tek tek gelmeye başlamıştı.

Fatma hocamızın yazar arkadaşı, Tayyar hocamın tertip arkadaşları, akrabaları, Hasan hocamın mahalle arkadaşı, Hüseyin Muşmal hocamızın akedemisyen dostları ve yazar arkadaşları, Saliha hocamızın akrabaları ve şair dostları derken ah dedim boyun büktüren kimsesizliğim  yine başımda dememe kalmadı. 

Bir de baktım ki bacım, gardaşım gülerek geliyorlar. Çocuk sevinci ile gözlerim doldu. Dedim ki biliyorum Allahım  biliyorum, sen benim boynumu büktürmezsin. Bacım elinde çanta içinde hediyem ,ah ki ne ah. Dedim ki senin elin hiç boş gelmez mi. Gülümsedi, gardaşım da dedi ki sen bizim canımızsın, sen gelirsin de biz gelmez miyiz İzmir’e. İki can kocaman yüreklilerim hep var olsun, ayaklarına taş değmesin.

Yirmi dakika sonra bir de baktım teyzemin guzuları ve komşuları geldi. Hasır altı gurbet işte, onlar gelemiyor,ben de gelemiyorum. Bu kitap fuarı bizi sevdiklerimizle buluşturdu işte dedim. İzmir de oturan teyzemin guzuları beni sevindirdi. Ben şiirler okudum,nefes nefese, bacım,gardaşım,teyzemin guzuları dinledi. Fotoğraflar çekindik, not düştük anılarımıza. Hepsi beni sevindirdi Allah da onları sevindirsin inşallah. İlk kendi şiirim olmaz mı yı okudum, sonra Hasan ukdem şiiri YOK HÜKMÜNDEDİR şiirini okudum.

Canansız kavuşsa ebetle ezel
Alamam elime inan tek gazel
Geleyim mi dese bana bir güzel
Gel deyişim bile cık hükmündedir

Şair Hasan Ukdem ‘’Cık’’ hükmünde şiiri var hükmündeydi daha çok. Ben severek okudum, dinleyiciler severek dinledi.  Şairimizin ellerine yüreğine sağlık.

Şiirlerimizi okuduk, kitaplarımızı imzaladık, yeni dostlar edindik, tanıştık, kaynaştık. Bornava Belediye Başkanı stantlarımızı gezdi, teşekkürlerini iletti. Diğer standaki arkadaşların istek ve dileklerini dinledi. Belediye başkanımıza ve Selçukya  Sanat Derneği başkanımız sayın Fatma Şeref Polat hanıma ve bize bu imkanı sunan İzyako Kooparatifine ve şair yazarlarına teşekkür ederiz.

Fuarın son günü ve vedaşlaşma vakti geldi. Dostlarla yeniden görüşmek dileği ile vedalaşıp ayrıldık. Yol güzergahımız belli, kitap ve şiirlerden sonra memleketimize dönüş başladı.

Şairimiz sayın Hasan Ukdem bey’in Konya Araplardan arkadaşı  Ali Osman bey dönüşte hepimizi yemeğe aldı. Yol güzergahımızda bir tesiste yemeklerimizi yedik, kahvelerimiz içtik, Allah kabul etsin,teşekkür edip tekrar yola koyulduk. Termoslarımızda çaylarımızı yudumlaya yudumlaya Konya Yolunu tuttuk. Manisa Turgutlu dan bizi bekleyenlere hediye amaçlı çekirdeksiz sarı üzüm aldık.

Afyon güzergahına geldiğimizde hava yine serinlemeye başladı. İç Anadolu bölgesinin ekim ayı serinliğini hissettik. Gecenin derin sesslizliğini böler gibi yollardan aştık geldik.Bizim memlekete doğru sarı sarı yaprakların şahitliğinde içime içime işleyen hüzün gözlerimde yerini kaç kez aldı,kaç kez  boğazımı düğümlendi bilmiyorum. Nihayet sağ salim geldik. İlk önce beni evime bıraktılar şairlerimiz. Vedalaştık,helalaştık,ayrıldık.
İki gün yol boyunca kalbimden geçenleri yazmak istedim. İnsanın Selçukya  yazarlarıgibi dostları olmalı dedim.Her bir yazarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Büyüklerimiz şöyle demişler.’’Eğer bir insanı tanımak istiyorsanız eğer, ya birlikte bir yemek yiyin,ya da onunla uzun bir yolculuk yapın’’ Sayın yol arkadaşlarımız, yazarlarımız, şairlerimizin tüm yaşamları boyunca Allah yollarını açık eylesin inşallah.

İşte dedim,şiir bir yaşama biçimi değildir.
Bütün yaşamlar şiirin bir biçimidir ‘’ Diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca ya rahmet diledim. Şair ne kadar haklıydı,şiiri bir yaşam biçimi olarak tanımlaması,bütüm yaşamların şiirin bir biçimi olması üzerimize giydiğimiz kumaşı taşıyabilmemiz babında ne güzel örnekti. 

Bizler dostlarımızla varız,dostlarımızla şiirdeyiz,dostlarımızla edebiyat diyoruz. Birlikten kuvvet doğar diyoruz. Şiir şiir bendimizi aşıp başka memleketlere kadar gidiyoruz. Teşekkür ederim Selçukya Sanat Ailem. Birbirimize destek olursak,birbirimizin eserleriyle gururlanırsak, birbirimizi takdir edebilirsek SANAT değerini bulacaktır.Selçukya Derneğimizin güzel insanlarını sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • NURİ UYGUR
    1 yıl önce
    Bütün Selçukya’lı kardeşlerime başarılar dilerim. Selamlar herkese ve sevgiler sana kardeşim.