Kainatın sahibi Allah, Yarattığından itibaren en ufak bir aksamaya sebebiyet verdirmeden Dünya, Ay, Yıldızlar ve arzın içindeki tüm varlıklar, en ufak bir sapma yapmadan görevi ifa etmektedir. Ancak insanoğlu bu görevi ve ödevi aksatan, yerine getirmeyen hatta görevini yapmayıp,bunun zıddını yapar hale geldi.Bu sebeple arzın doğal yapısını insanoğlu kendi eliyle bozguna uğrattı. Dünya ve içindeki nimetleri anlatmamız gerekirse; Nimet:Maddi ve manevi imkanlar (na'me) anlamına gelmektedir. Dünya hayatında insana sayılamayacak kadar çok nimetler verilmiştir.İnsan hayatını devam ettirebilmesi için kendisine bahşedilen kabiliyeti yerinde kullanmalıdır. Böylece geçimini ve ihtiyaçlarını meşhur ve güzel yollardan karşıla malıdır.İnsan kendisine ikram edilen nimetlerin bolluğuna, güzelliğine ve çeşidine bakarak Allah'ın cömertliğinin Farkına varmalıdır. O'na karşı minnettar olmalıdır. Kendisi de Cömert olmalıdır. Allah'ın verdiği nimetleri paylaşmasını bilmelidir.
Kainatta yedi varlık bulun maktadır. Bunlar;İnsanlar, Hayvanlar, Bitkiler mikroskobik canlılar, Melekler, Şeytanlar ve Cinler'dir. Bunların hepsi insanın istifade etmesi için yaratılmıştır. Şeytan ve inanmayan cinler, insanın düşmanı, diğerleri ise insanların faydasına çalışmakta, doğanın sürekliliği ve dengesini korumaya vesile olmaktadırlar. Birleşmiş Milletler envanterine göre Dünyada 8 milyon 700 bin canlı türü yaşadığı bildirilmektedir. Dünya Denizlerinde yaşayan canlı türü;250 bin tür olduğu bilimsel çalışma sonucu elde edilmiştir. Karada ise;bir milyonu böcek olmak üzere 1.5 milyondan fazla tanımlanmış hayvan türü olduğu, tanımlanmamış halde ise yedi milyondan fazla hayvan türü olduğu tahmin edilmektedir. Bunların içerisinde sadece ülkemizde, 9 binden fazla bitki, 132 memeli, 454 kuş, 106 sürüngen, 345 balık türü ile yaklaşık 80 bin canlı türü yaşadığı ifade edilmektedir. Dünyanın %13'nü bakteriler, % 82'ise bitkilerden oluşur.Böcekler mantarlar, balıklar ve diğer tüm canlılar ise dünyanın biyokütlesinin sadece % 5 oluşturmak tadır.Dünyanın % 71'i su, %29'u karalardan oluşmaktadır.Şu anda 7.7 milyar insan yaşamaktadır.Hz Adem(a.s)'den itibaren şu ana kadar 109 milyar insanın yaşayıp ahirete göçtüğü,Şu anda yaşayan insanların oranı ise toplamda %7' si yaşamaktadır.Tüm bunlar gösteriyor ki, Allah eşrefi mahlukat olarak yarattığı insanlığın hizmetine sunmuştur.Yeryüzüne serpiştirdiği nimetler olarak bilinmeli ve bu nimetlere saygı ve hürmet edilmeli, değerini ve kıymeti bilinmelidir. Allahın yarattığı her şeyin bir hikmeti olduğunu düşünmek gerekir. Çünkü Allah 'Hakim' dir. Kur'an da defalarca geçen, Yüce zatının bu ismi; Hiç bir şeyi lüzumsuz, boş yere, sebepsiz ve gayesiz yaratmadığıdır. Yaratılan hiçbir şeyi beğenmemezlik yapılmamalıdır. Tarihte şöyle bir hikaye anlatılır.Hamam böceğinin gereksiz yaratıldığını ve lüzumsuz olduğunu söyleyen kişi hasta olunca, Doktorların tavsiyesi üzerine hamam böceğini kaynatıp suyunu içmesi gerektiği ifade edilir. Bunun üzerine,denileni yapınca Allah'tan şifa bulması üzerine, pişmanlık duyarak, şöyle söyler. 'Allah yaratmışsa bunda bir hikmet vardır. Allahın işine karışılmaz karışanın da başına gelmedik kalmaz' demiştir. En basitinden bazı yiyecek, içecek veya varlıklardan hoşlanmayabilir. Ancak bu durumdan nimeti verenin Allah'ın olduğunu hatırında tutmalı asla kusur bulmaya kalkmamalıdır. 'Büyük söz söylememelidir. Yarattıysa Allah,bunun hikmeti vardır en iyisini O bilir demek gerekmektedir.Mü'min Elindeki nimetin kıymetini bilen insan olmalıdır kendisinin sahip olduğu nimetlere bir başka kardeşinin ulaşamamış olabileceğini düşünür.Darlıkta da bollukta da haline şükretmelidir.
"O size istediğiniz her şeyi verdi Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız başaramazsınız şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim çok nankördür." (ibrahim 14/34) Buyuran Allah(c.c), O kadar çok nimet vermiştir ki, gerçekte sayılabilmesi mümkün değildir. Allahın insanoğluna verdiği başta akıl olmak üzere on nimet vardır;Su, Akıl, Düşünme yeteneği, Toprak, konuşma, Görme, Tat alma, koklama, Duyma ve Koşmadır.
Bütün bu nimetleri veren kainatın sahibi Allah'a karşı ne kadar şükredilse yeterli olmayacağını bilmek gerekir. Şükürsüz olmamak gerekir. Yaradana sürekli teşekkür etmek gerektiğini unutmamalıdır. Aciz olan insanoğlu, Bir damla sudan olup, bir avuç toprakla dünya hayatını tamamlayacaktır.
Rivayet edildiğine göre;Allah Resulünün vefatından sonra Bir sahabe bir kaç sahabeyle beraber ikram etmek için Hz. Aişe validemizi yemeğe davet ediyor. Toplanıp hep birlikte yemeğe başlanacağı sırada Hz Aişe validemiz ağlamaya başlıyor. Bunun üzerine davet eden sahabe ve diğer konuklar merak edip;Ya Aişe bir hata mı ettik? bir yanlışımız mı oldu.? diye sorulunca;Hz Aişe "hayır! Hayır! Allah Resulü Hayatı boyunca böyle çeşit çeşit yemek olan bir sofraya oturup karnını doyurmamıştır. Aklıma geldi onun için ağlıyorum" demiş tir.Bir peygamber düşünün her imkanı olduğu halde katığı ya bir kaç hurma yada arpa unundan yapılmış ekmek. Dünyanın dengesi bozulmuş. Kimi çok yiyip aldığı kiloları eritmek için para harcarken, diğer tarafta açlıktan kırılıp giden bir dünya. Allah Resulü;Beş şey gelmeden önce bunların değerini bilmelisin; İhtiyatlığından önce gençliğinin, Hastalığından önce sağlığının, yokluğundan önce varlığının, Meşguliyetten önce boş vaktinin ve ölümden önce hayatın' değerlerin kıymetini bilmelidir." Tavsiyesine uymak gerekiyor
2022 yılının bitimine ramak kala şu zamanda, geçen bir yılın muhasebesini yaparak geçirmek, geleceğimizin geçmişimizden daha hayırlı ve güzel geçmesi için ruhen fabrika ayarlarına dönerek özümüzü yaşamaya özen göstermek için planlarımız olmalı dır.
Çok sevdiğimiz,ümmeti olmaktan onur ve gurur duyduğumuz Allah Resulü "İki nimet vardır. İnsanların Çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır.Bunlar;Sıhhat ve boş vakit tir." diyerek ifade ettiği bu tavsiyelere uyarak aldanmamak dileğiyle…
YORUMLAR