Anadolu Selçuklu Devleti (kuruluş 1077-başkent İznik, sonra Konya 1308 yılında yıkılmıştır) Moğollarla yapılan Kösedağ Savaşından sonra dağılma sürecindeyken, Anadolu'da kurulmuş olan beylikler vasıtasıyla Anadolu toprakları Türkler tarafından korunmaya devam etmiştir. Bu beyliklerden Osmanlı Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti’nin uç beyi olarak devam ediyordu. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılma süreci sonunda Osman bey diğer namı ile Osman Gazi 1299 yılında Başkenti Söğüt,sonrasında, İznik,Bursa,Edirne ve 1453 yılında, Bizans imparatorluğu diğer adı ile Doğu Roma imparatorluğunu yıkarak, Başkentini İstanbul’a taşımış ve imparatorluk haline getirmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han,İstanbul'u fethetmesiyle, orta çağı kapatarak yeni çağı açmıştır.
Türk devletlerinde olduğu gibi Osmanlı sultanlarının da birçoğu, kahramanlıkları ve bilge kişilikleri ile tarihi kahraman olmuşlardır. Osmanlı hiçbir zaman imparatorluk adını kullanmamış, sürekli Osmanlı Devleti adını kullanmıştır. Osmanlı Devleti çok büyümüş ve dönemin en güçlü devleti olmuş ve 624 yıl hüküm sürmüştür. Doğu ile batı arasında köprü işlevi görmüş, tüm dünyadaki Müslümanların koruyucusu ve hamisi olmuştur. Tarihi süreçte;Kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme ve çöküş dönemlerini yaşamıştır. 28 Temmuz 1914 yılında patlak veren 1.Dünya Savaşı nedeniyle,yedi koldan çakallar ülkenin üzerine çullanmıştır.Aslında Osmanlı daha önce Balkanlar, Trablusgarp ve diğer bazı bölgelerde savaşlar yapılmış ve sürekli savaş halinde olduğu unutulmamalıdır. Çanakkale'yi geçemeyen ve yenilen Düşmanlar ülkenin tüm sathına yayılmış ve itilaf devletlerine karşı sonradan Osmanlı devletinin girmesiyle İttifak devletleri ile yapılan savaşlar sonucunda 11 Kasım 1918 tarihinde yapılan Almanya'nın teslim olması ile Fransa'da yapılan Versay Antlaşması ile savaş bitmiştir. Osmanlı Devleti ise 30 Ekim 1918 yılında yapılan Mondros Mütarekesi Antlaşması ile savaştan çekilmiştir.
Antlaşma gereği İngilizlerin başını çektiği itilaf devletleri 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'u işgal etmiştir. 19 mayıs 1919'da Yunanistan İzmir ve Batı Anadolu'yu,Fransızlar Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerini işgal etmişlerdi. Ülkenin her tarafını işgal etmişler,memleket kan gölüne çevrilmiştir. Anadolu da birçok fırka kurulmuş bir araya gelip birlikte hareket etme şuuru çok az kısmında bulunuyordu. Bu işgaller devam ederken Osmanlı da yetişmiş bir subay olan ve 9.ordu komutanlığı müfettişi olan Mustafa Kemal Paşa, 19 mayıs 1919 da devletin müfettişi olarak Samsun'a çıkmış, oradan Anadolu’ya geçmiş,kongre ve tamimlerle halkı birliğini sağlamış işgale karşı teşkilatlandırarak Anadolu’yu düşmana karşı mücadelede ve bağımsızlık ülküsünde birleştirmiştir.
İstanbul'u işgal eden İngilizler ve ortakları, 11 Nisan 1919'da Meclis-i Mebusan’a baskın yaparak bazı vekilleri tutuklamıştı. Bir kısım vekillerde yeni kurulacak olan Ankara’daki millet meclisine girmek için gizlice kaçmışlardır. Bunun üzerine bu fırsatı değerlendiren Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları 23 nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet meclisini açmış ve faaliyetlerine başlamışlardır. Sonrasında Kurtuluş Savaşı başlamıştır. Savaş ülkemizin doğu cephesi, batı cephesi ve güney cephelerinde çetin mücadeleler yaşanmıştır. Sakarya Anafartalar başkomutanlık,1 ve 2.inönü savaşları ve büyük taarruzla ve Baş komutanlık meydan savaşlarıyla ülkemizden düşman püskürtülmüştür. Türk milleti büyük gayretler sarf ederek tüm imkanları kullanmış; 'Ölürsem Şehit Kalırsam Gazi' düsturu ve duygusu ile topyekün vatan topraklarını düşmandan kurtarmak için, tüm imkansızlıklara rağmen tüfeğiyle topuyla, küreğiyle kazmasıyla sopasıyla hep beraber kurtarmış, yüzbinlerce şehit ve gazi vermiştir. Yunanı İzmir’den Ege denizine dökmüş, diğer işgalcileri de arkalarına bakmadan ülkemizi terk etmek zorunda bırakmıştır. İngilizler, 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgal sonrası 4 Ekim 1923'te Türk bayrağını selamlayarak İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Tüm mücadelelerden sonra devletin devamı olarak ve rejim değişikliği yapılarak,100 .yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti devletini Gazi Mustafa Kemal Paşa 29 Ekim 1923'te yönetimini Cumhuriyet olarak ilan etmiştir.
Ülkemizde şehidi olmayan, gazisi olmayan hiçbir hane ve ev yoktur. O halde Yunan'ın, Batı Anadolu'da yüzbinlerce Müslüman Türke, tecavüz edip,işkence yapıp şehit ettiğini, İngilizlerin, Fransızların işkence ve zulümlerini, Ermenilerin doğuda yaptığı soykırımı unutmadan Vatanımıza ve Cumhuriyetimiz sahip çıkalım. Bu işgalciler fırsat bulduğu anda aynı alçaklığı yapacaklarını unutmayalım. Bu vatan ve bayrak için nice isimsiz kahramanlar şehit oldu onları unutmayalım. Geçmişte şöyle oldu böyle oldu demekle hiçbir şey elde edilemez. Ancak milleti kin ve nefrete dönüştürmekten başka işe yaramaz.önümüze bakıp, bu vatanımız, milletimiz ve dinimiz için neler üretebilirim,fikirlerimi nasıl icraata geçirebilirim diyerek önümüze bakıp geleceğimiz nesiller için milli çağın modern savunma sanayi ve teknolojik ilerlemeyi aynı zamanda, milli, dini neler yapabiliriz duygusu ile hareket etmeliyiz.
Unutmayalım Türkiye Cumhuriyeti, yaklaşık bin yıldır bu coğrafyada yaşamış Selçuklu ve arkasından Osmanlı Devleti’nden doğmuş bir millî devletimizdir.Bu cennet vatanı bizlere kadar ulaştıran şehit gazi ve ecdadımıza Allah'tan rahmet dilerim. Milli ve güçlü olduğumuz nice yüzyıllara Cumhuriyetle birlikte ulaşmak dileğiyle...
YORUMLAR