Reklam
Reklam
Reklam
DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

[email protected]

MÜSLÜMAN; BU ÇEŞMEDEN SU  İÇEMEZ !!!

08 Ocak 2024 - 00:01

      Vaktiyle Bursa’da bir Müslüman, bugünkü adı ile Arap Şükrü olan muhitte bir çeşme yaptırmış ve şöyle bir kitabe yazdırmıştır: ”‘Her kula helal, Müslümana haram!’ Bursa o yıllar Osmanlı Devletinin başkenti. Bu yazıyı okuyan halk arasında dedikodu yayılmış, böyle bir hata  ve fitne nasıl olur! diyerek bölgenin kadısına  şikayete gitmişler. Adam yakalanıp yaka-paça huzura getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dini İslâmın ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Olacak iş değil. Nedir sebebi, aklını mı yitirdin?” diye kızmışlar. Adam: ”sebebi vardır. Bana müsaade edin ispat edeyim. Çünkü deliliyle göstermem şart oldu” deyince kadı kızarak “Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vacip oldu!” der ama  bir yandan da merak edip: “Nedir gerekçen?” diye sormuş. Adam:“Bir tek Sultan’a söylerim” diye cevap verince, ortalık yine karışmış.

  Olay Sultan’a ulaşmıştı. Adam yakapaça saraya getirilir. Padişah da sinirlenmiştir. Lakin diğer yandan o da meraklanır. “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl, Müslüman’a haram yazarsın? ”Adam, başını  önüne eğip başlamış konuşmaya. “Delilim vardır, sultanım ancak ispat etmem gerekir” der. Sultan “Sağlam  delilin yoksa? ”“Hükmüne  boynum kıldan incedir

 ”“Sultanım, şimdi herhangi bir havradan (yahudilerin ibadethanesi sinagog) rastgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın. Bir hafta tutun. Bakın neler olacak. ”Adamın dediği gibi yapılmış. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Museviler, “Ne oluyor, Din adamımıza revamı  bu  zulüm! deyip topluca protesto yapıyorlar? Ve “Biz din adamımıza kefiliz.Ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet öderiz” dediler. Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş. Bir hafta dolunca, adam: “Sultanım,artık bırakma zamanıdır” demiş. Haham serbest bırakılmış ve azınlıklar mutlu bir şekilde dönmüşler. Bu sefer Sultan’a teşekkür babın da hediyeler gönderirler.

 “Aynı uygulamayı Hristiyanlara ait kiliseden herhangi bir papaz için yapın Sultanım” der. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınır ve zindana atılır. Pazar ayininden tutun da farklı farklı  tepkiler artarak devam eder. Haftası dolunca da serbest bırakılır. Mutluluk ve sevinç gösterileri  fazlalaşmış, teşekkür ve şükranlarımı  sultana sunarlar.

Sultan: “Bitti mi?” deyince!  Adam: “Sultanım son bir iş kaldı, sonra hükmünüzü verirsiniz ”“Şimdi nedir isteğin?” “Efendim, payitaht olan  Bursa’nın en sevilen âlimini vaaz ettiği minber den alıp tutuklayın. Adamın dediğini yapmışlar ve Ulu cami imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar. yaka-paça götürüp tutuklamışlar. .Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa vaazı bitirene kadar bekleseydiniz” gibi tek bir kelâm eden olmamış. İmamın peşinden gelen, arayan-soran ve ilgilenen olmamış.

Aradan bir hafta geçmesine rağmen“ Nerde bizim imamımız” diye soran dahi olmamış. Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu. O geçen hafta tutuklanan koca âlim için: “Biz de onu adam bilmiş, hoca belliyorduk.” “Kim bilir ne suç işledi de tutukladılar!” ”Padişah ve kadı olup bitenleri izliyorlarmış.  Sonunda Padişah çeşmeyi yaptıran adama sormuş: “Eee, ne olacak şimdi? Adam:“Alimi serbest bırakma zamanıdır sultanım demiş. Bir de özür dileyip helâllik almak lazım hocadan.” demiş. Padişah “Haklısın” der ve denilenin yapılması için emir buyurur ve çeşmeyi yaptıran adama dönerek. ”Peki şimdi ne diyeceksin” der. Adam saygılı bir şekilde  “Sultanım, siz söyleyin lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi? Sultan acı acı tebessüm etmiş ve şu cevabı vermiş: ”Bırakın suyu, Hava bile haram hava bile”


 Vatanına, dinine, bayrağına, ecdadına  bile sahip çıkmayana sizce ne demeli değerli okur kardeşlerim!     

                          Selam ve dua ile…