Reklam
Reklam
Reklam
DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

[email protected]

Gönüllerin Merkezi 'Kabe'

07 Kasım 2022 - 00:05

   Kabe:Müslümanlar için çok kutsal bir şehirdir. Kıyamet alametlerinden Deccal,ortaya çıktığında Deccal Mekke'ye giremeyecektir. Cenabı Hak dünyayı ilk yarattığında önce Kabe'nin bulunduğu toprak parçasını yaratmıştır. Kabe-i Muazzama yeryüzünde Allah'a açılan bir penceredir. Beyt-i Mamuru tavaf eden melekler, Kabe'yi de tavaf etmiş olur. Beyt'ül Mamurdan bir taş atılsa tam Kabe'nin üzerine düşer.Kabe on iki on üç metre ölçülerinde kare şeklinde bir yapıdır. Ayetlerde Allahın evim dediği Kabe; Beytullah(Allah'ın evi), el-Beytü'l -Haram(saygı evi),el-Beytü'l-Muharrem (dokunulmaz kılınmış ev), el-Beytü'l-Atik(eski ev) el-Beyt (ev) isimleri kullanılmaktadır.
  Peygamberimiz Kabe hakkında; 'Vallahi Sen Allah'ın en çok sevdiği yersin' buyurmuştur. İslam Tarihi adlı eserde Kabe-i Muazzama da 300 peygamber yaşamış Kabe ile zemzem kuyusu arasında 128 peygamber yattığı belirtilmiştir. Allah Azze ve Celle, bazı insanları Bizzat kendi zatı, misafir gibi karşılar ve onları ağırlar.Bazılarını ise meleklerine havale eder. Allah'ın kendisinin karşıladığı insanlar,Hacılar umreciler ve gazilerdir.Kabe'nin etrafı ile çevrili olan Mescid-i Harama Osmanlılar zamanında bir tavaf da 7 Şaft(her bir dönüş bir şaft) olduğu için 7 minare inşa etmişler, şimdi ise minare sayısını çoğaltma çabası görülmektedir. Kabe-i Muazzama'nın bulunduğu Mekke şehri Harem bölgesidir. Bu bölgede her salih amelin karşılığı başka yerde yapılan salih amelden yüz bin kat daha fazladır. Peygamberimiz; "Kabe-i Muazzama da  yapılan her Salih amele yüz bin kat, Mescid-i Nebevide yapılan her Salih amel için bin kat, Mescid-i Aksa'da yapılan her Salih amel için de beş yüz kat sevap verileceğini müjdeler.Kabe-i Muazzam'ayı ilk defa melekler inşa etmiş ve tavaf etmeye başlamışlardır. Hz Adem ve Hz Havva yeryüzüne indirilince Hz Adem Hindistan bölgesine (Serendip Adalarına), Hz Havva Arabistan bölgesi olan Cidde'ye indirilmiştir. Üç yüz yıl yani üç asır  birbirlerini hasretle tövbe ve pişmanlıkla  aramışlar,  dualarını Allah(c.c) kabul ederek  Arafat'ta buluşturmuştur. Arafat ile şeytan taşlama (Mina) bölgesi arasında bulunan Müzdelife'de  evlenmişlerdir.Kabe ve etrafında bulunan haram bölgesini bizzat dört büyük melekten olan, peygamberler ile Allah arasında elçilik görevini yürüten Cebrail(a.s) ilk defa Hz İbrahim peygamberle beraber sınırları çizmişler, son olarak da Cebrail, Hz Muhammed ile beraber harem bölgesi sınırları çizilerek son halini almıştır.
Kabe on bir defa tamirden geçirilmiştir. Kabe'yi ilk defa Allahın emriyle, başta Cebrail ve diğer melekler inşa etmişler, ikincisinde ise Hz Cebrail ile Hz Adem birlikte inşa etmişlerdir. Kabe'yi en son haliyle 1630 yılında sel basmış,bunun üzerine Osmanlı sultanı tarafından yeniden yaptırılmıştır.Kabe'nin bulunduğu ve tavaf edilen metaf alanında Osmanlı revakları, genel restaurantta yerlerine tekrar konmuş gözükmektedir. Kabe'nin yakınında bulunan Kubeys (şimdi krallık sarayı bulunan) dağından cennetten gönderildiği rivayet edilen Hacer-ül Esved taşı, Allahın emriyle Hz. İbrahim ordan alarak Kabe'yi inşa ederken ismiyle anıldığı köşeye yerleştirmiştir. Aynı zamanda önünden geçerken istilam(selamlama) yapanları kayıt altına aldığı ve ahirette şahitlik yapacağı rivayet edilmektedir. 1997'de yapılan tamirler sırasında  iç kısmının bembeyaz parladığı rivayet edilmektedir. Hacer'ül Esved'in iki parçası Türkiye'de, İstanbul'da Rüstem Paşa camiinde ve Kanuni türbesinde bulunmak tadır.
Hz İsmail ile Hacer annemizi Hz İbrahim  Allah'ın emriyle ikisini buraya bırakıp kendi sorumlu olduğu bölgeye dönünce, kendisinin ve İsmail'in susuz ve aç kalmasıyla, Safa ve Merve arasında arayış içerisinde, telaşla koşturan Hacer annemiz, Allahın emriyle Cebrail (a.s) Hz İsmail ayaklarıyla ağlayarak tepinmesi sonucu Zemzem(durdur)suyunun çıkarması, bunu gören Hz Hacer validemiz su akıp gitmesin diye 'Dur dur diyerek önünü kapatması sonucu bu ismi almıştır. Hz Hacer validemizin Safa ile Merve tepesine gidip gelmesini temsilen bu iki tepe arasında toplamda yedi defa gidip gelme(her bir gidişe bir Şaft denir)  say  yapma ismi verilen İbadet yapılmaktadır. Peygamberimiz;'Şayet önünü kapatmamış olsaydı büyük bir nehir şeklinde akacaktı diye ifade etmiştir. Zemzem cennetten geldiği ifade edilir.Mayalanma özelliği olduğun dan çok suya az zemzem katıldığında o su tamamen zemzeme dönüştüğü ifade edilmektedir. Zemzemin çıktığı bölgeyi, Her gün sabah erken saatte ve akşamları farklı cinslerde kuşların Kabe ile beraber zemzemin bulunduğu bölgeyi tavaf ettikleri müşahede edilmiştir. makamı İbrahim;Hz İbrahim'in Kabe'yi tamir ederken kullandığı iskele ve ayak izi bulunmaktadır. Bu ayak izinin Peygamberimizin ayak izi ile  aynısı olduğu rivayet edilir. Kabe-i Muazzama'nın Hacer-ül Esved ile kapısı arası mültezem olarak  bilinir ve burada Dua edilmesi peygamberimiz tarafından tavsiye edilir.
  Kabenin sekizinci kez tamirinde kısıtlı imkanlardan dolayı malzeme yetmemiş bunun üzerine Hicri İsmail diğer adıyla hatim denilen, etrafı yarım ay şeklinde yapılmış ve Kabe ile birleştirilmiş bölümü de Kabe'nin içi olarak o bölüm açık bırakılmıştır. Tavaf onun dışında yapılmaktadır. Bu açık alan bu haliyle devam etmektedir. Burda kılınan namaz Kabe içinde kılınmış kabul edilmektedir. Bu tamir sürecinde Hacerü'l Esved'i yerine koymada anlaşamayan Mekke reislerine peygamberimiz otuz beş yaşlarındayken onlara hakemlik yapmıştır.Bir çulun üzerine koymuş tüm reislere de çulun dört ucundan tutturarak taşı yerine kendi elleriyle koymuştur. Bu hakemlik olayından sonra' Emin' yani güvenilir ünvanını almıştır.
   Kabe;renkten, fakir zengin ayrımı yapmadan her sosyal katmadan insanların buluştuğu mahşeri hatırlatan, yaşatan ve aynı ruhla Allah'a yönelen Gönüllerin buluştuğu müstesna bir olaydır..
  Bu yaşanmadan anlatılmaz. Allah arzu eden tüm dostlara o beldelere giderek yaşaması dileğiyle…

 

YORUMLAR

  • 2 Yorum