SEVGİ İNSANA SIKÇA AKLINDA OLMAYAN BİR GÜÇ VERİR

Kürşad TUNCALI pozitifenerjim@gmail.com

Bir insanı toprağa ne bağlar? Refah düşüktür, arazi zahmetlidir, yazın yanar, kışın donar. Her gün çalışır, her gün. Hepsi de bir somun ekmek ve biraz katık için. Yine de o toprak tehdit altına girince bir şeyler canlanır. Neden? Onu besleyen şey topraktır. Yetmez, ondan fazlası. Sevgi. Sadece sevgi olabilir. Bu çok güçlü bir şey. Fukara ya da savaşçı, sevgi insana sıkça aklında olmayan bir güç verir. Onca zorluğa rağmen, onca zahmet sonunda ettiği kanaatin bir tek açıklaması ancak ve ancak bu olabilir. Kendine, eşine, işine, ailesine, ülkesi ve nihayetinde inançlarına duyduğu sonsuz ve derin sevgi. Yokluk, yoksulluk ve dahi baştan bu yana saydığım bir çok olumsuzlukla olsa sonunda, asla vaz geçmez duyduğu bu derin sevginin gücüyle. 

Yevgeni İvanoviç Zamyatin diyor ki; "Sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. Sağlıklı göz veya parmak ya da diş varlarmış gibi görülmezler. Yani gayet açık değil mi? Kendi kendinin bilincine varmak hastalıktır." Sevgi bizim hem gücümüz hem zayıflığımızdır aslında bir bakıma. Bu hissi diri tutmak sağlıklıdır o halde. Hissin fikre dönüşüp bir hastalığa evrilmesi tüm denge ve düzene tehdit oluşturur. Kendini sorgulayan bir akıl soracaktır neden? Bunca çaba, emek. Devinimlerimle kazanımlarım yitirimlerimden çok mudur? 

Bilince açılan kapı, kendini sorgulayan bir sevgi bugüne dek devri daim içinde gelen tüm gelenekselleşmişliği alt edecektir ve kaos kaçınılmazdır. Sevgi bir afyondur, bir uyuşturucu ya da ilaç. Dozunda ve zamanında alındığında bu dünyayı kurtarmaya devam edecektir. İlaç kesildiğinde ise hastalığı her organında hissederek çürüyerek ölmeye başlayacaktır. Herkese dozunda bir yaşam ve sağlıklı bir son diliyorum.