Allah Temizdir, Temiz Olanı Sever. 3

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA mehmetceviz69@hotmail.com

   Değerli dostlar İslam'da temizlik çok geniş bir konu olduğu için hayatımızda güncel olarak kullandığımız, bilmemiz gereken bölümleri özetle izah etmeye çalışıyorum. Dinî konuları mutlaka bir bilenden veya ehil, konunun uzmanı olmuş kişilerden öğrenelim. Bir atasözümüz vardır: "Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder."  Bu sözü hatırlayarak ona göre davranmak gerekiyor. Bir önceki yazımızda gusül abdestini özetle anlatmaya çalışmıştım. Önemli bir mevzu olduğu için tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu gibi temizlik konularını savsaklamak isteyenler çıkabilir.Allah emerdiyorsa  Müslüman olarak titizlikle emrini yerine getirmek ve uygulamak gerekiyor. Bizi en iyi bilen, yaratan Allah'tır.  Hikmet-i ilahisi var ki maddi, hükmi ve manevi olarak temiz olmamızı fıtrata uygun yaşamamızı biz Müslümanlardan istemektedir.En mühimide temiz olarak kalabilmektir. 
        Necaset pis olan şeye, taharet temiz olan şeye denir. Namazı kılacağımız zaman ve hayatımızı yaşarken bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Temizlik çeşitlerini şu şekilde sayabiliriz.  
1.     Hafif olmayan pislik(galiza):İnsan vücudundan çıkan her türlü katı pislik(büyük abdest-gaita) ve sıvı (küçük abdest-idrar) olmak üzere akan kan, irin, kusuntu, meni, adet gibi necis olanlar ile eti yenmeyen hayvanların tüm pisliği, birde eti yenenlerden olan; tavuk, kaz ve ördek cinsli hayvanların tüm pislikleri hafif olmayan pisliğe girer. İç veya dış elbisemizde katı pisliklerin bir dirhemden(2.08 gr) fazla ve sıvı olanların ise el ayasından parmak diplerine kadar yani her şahsın avuç içine(aya)  kadar genişlikte olması namaza engel olup; vücuttaysa yıkanması, elbisede ise yıkanması veya değiştirilmesi gerekir.
 2.   Hafif olan pislik (Necaset) : Eti yenen hayvanlar ile eti yenmeyen kuşların; katı ve sıvı pislikleri vücut veya elbisenin dörtte birinden fazla yerde ise namaz olmaz. Bu ölçüler ve miktarlar göz kararı ve tahmini olarak ölçülür. Dörtte birinden az ise Namaza manisi olmaz ama mekruh olur. Bu nedenle temizlenerek namaz kılmak Müslüman için şık ve güzel davranış olacaktır. En küçük bir amirin huzuruna çıkarken bile kendimize çeki düzen veriyoruz. Bizi yaratıp tüm nimetlerini üzerimize serpiştiren Allah'ın huzuruna çıkarken edepli, temiz ve güzel görünüşle çıkmak daha doğru olmazmı.Allah(c.c.)'ı sürekli anıp hatırlayalım ki zor ve sıkıntılı zamanlarımızda O' na yönelip isteklerimizi dilegetirip dua ederken yüzümüz olsun. İnsan olarak hep kolayına kaçıyoruz. Bir kere sevap ve hayır işliyoruz arkasından onlarca günah işleyebiliyoruz. Hatalara düşebiliyoruz. Kalplerimizi evirip çeviren Allah bizleri şaşırtmasın.
       Maddi, Hükmi ve manevi temizlik. Kurallarından sonuncusu olan manevi temizliğe bir kıssa ile örnek vermek istiyorum:Kur'anı Kerim'de Lokman suresinin tefsirinde Zemahşeri isimli Tefsir aliminin(Allah rahmet eylesin) Keşşaf isimli tefsirinde şöyle bir kıssa anlatılır: Bir gün Hazreti Davud Peygamber, Hazreti Lokman'dan bir koyun kesip en iyi yerinden iki parça et getirmesini istemiş; Hz. Lokman da ona kestiği  hayvanın dilini ve yüreğini(kalbini) getirmiş. Bir kaç gün geçince Davud aleyhi selam, bu defa hayvanın en kötü yerinden iki parça et getirmesini söylemiş. O yine dilini ve yüreğini(kalbini) getirmiş. Hz. Davud Aleyhisselam bunun sebebini sorunca, Hazreti Lokman şöyle demiş:"Bu ikisi iyi olursa bunlardan daha iyisi; kötü olursa, yine bunlardan daha kötüsü olmaz."
         Hazreti Lokman'ın ifade ettiği gibi yürek(kalp, gönül) ve dilin Temiz olması demek iyi ve güzele giden yol demektir. Dil ve kalbin iyi ve kötü yanını izah etmek için bu hikayeyi anlamlı bir mesaj olarak not etmek gerekiyor. Manevi temizlik: Tüm azalarımızı gıybetten, her türlü büyük, küçük haramdan; haram yemekten,faizden,zinadan,dedikodudan, yalandan, kul hakkından, kamu hakkından, her türlü hırsızlıktan, mala ihanetten, vatana ihanetten, bayrağa ihanetten, dine ihanetten gibi günahlardan uzak durmak; kalbini hasetten, kibirden, gösterişten, hırs ve enaniyetten(bencillik) gibi ruhsal hastalıklardan uzak durmaktır. Bu ruhsal hastalıklar hem kişileri hem toplumları virüs salgını gibi darmadağınık hale getirir ve perişan eder. Fertlerin ve toplumların birbirine güven duygusunu ortadan kaldırır. Kendimizi ve çevremizi bu hastalıklardan korumak için her birimize çok görev düşmektedir. Kısacası müslüman; bedenen ve ruhen temiz, karakteri düzgün, eğilip bükülmeyen, şahsiyetli, yaptığını Allah rızası için yapan, insanlığın hayrı için çalışan, rızkını temin ettiği işin hakkını vererek kazancını helal ettirmek demektir.İnsanlara, iyiliği emredip kötülükten nehy (engel) etmelidir    
   Hep kötülerin kazandığı, kötülere bir şey olmayacağı ifade ediliyor ancak gerçekte yanlış bir düşünce ;şerefli insan olma zevkinden mahrum olmuş, dünyada iken zaten ruhsal olarak cehennemi yaşamaktadır. Kötülükte ısrar ettikçe  sonu hüsrana doğru ilerleme   olacaktır. İnsanoğlu "beşer-şaşar". Aklı başına geldiğinde tövbe ve pişman olması gerekir ki bu da Allah'ın kullarına emrettiği kuralıdır. Müslüman tövbesine sadık kalırsa şüphesiz kurtuluşa erecek ve muttaki(emin olan, takva üzere yaşayan) ve takvalı (sakınan, günah işlemekten çekinen) kullarının içerisine dahil olacaktır. En iyisini Allah bilir.
         Cimri olduktan sonra paranın, Hakkı hakikati söylemedikten sonra ilmin, bilginin; kötülüklerin girdabından insanlığı kurtarmak için fırsatlar olduğu halde çalışmazsan imkanların ne işe yarar. İnsanlarla diyaloğun kötü olursa, kurban için hazırladığımız hayvanı yakalayıp kesmek  için iyi niyetli gözüküp tatlı dille çağırıp kesmiyormuyuz. Bu konuda niyetinin sahih olması neye yarar. Bir insanın sözleri yürekleri dağladıktan sonra ruhunuz güzel olsa ne işe yarar değil mi bu yazıyı okuyan değerli kardeşlerim.? Herkesin kalbinin temiz, sevgi dolu, menfaatı için insanların harcanmadığı, kardeşliğin buram buram tüttüğü, Allah rızasının kol gezdiği bir dünya da yaşamak insan olan herkesin arzu edeceği bir rüyadır. Elbette Allah'tan ümit kesilmez. Bu nedenle ümit varolmak Müslümanın şiarıdır.  Duamız odur ki gül bahçesi gibi temiz,her tarafı  sevgi kokan bir dünya olması dileğiyle.