Reklam
Reklam
Reklam
DERVİŞ PAŞAZADE

DERVİŞ PAŞAZADE

NALINA- MIHINA
[email protected]

YÜREĞİMİ YAKTIKLARI SENE 1915

25 Nisan 2022 - 00:13

1915 yılı telaffuz edildiğinde aklıma birbirinden farklı şeyler gelse de Ermeni çeteciler tarafından şehit edilen yaşlılar, çocuklar ve kadınların neler yaşadıkları beni çok etkiler. Hepimiz biliriz ki savaş belli kurallar içerisinde yapılır ve savaş ahlâkı da askerler dışındakilere herhangi bir saldırı vb yapmamayı gerektirir. Günümüzde bu durum uluslar arası askeri suç olarak ifade edilse de Türk milleti tarih boyunca adını koymadan bu hususlara riayet etmiştir. Üzücü olan ise şuan yaşanan Ukrayna-Rusya Savaşı’nda sivillere neler yapıldığını televizyonlarda görüyor olmamız aslında!
Başlık muhakkak dikkatinizi çekmiş olmalı ki şimdi bu yazıyı okuyorsunuz. Bir ülke savaşa giriyor, sınırlarına gelen başka bir ülkenin ordusuyla savaşıyor. Düşman ordusunda; kendi ülkesinin vatandaşlarından oluşmuş birlikler olduğunu gören o ülkeyi yönetenler, askerler ve bunu duyan halk ne hisseder? Dahası o birlikleri oluşturanlarla aynı soydan gelenler cephe gerisinde kendileriyle yüzyıllar boyunca birlikte yaşamış masum insanlara akla hayale sığmayacak katliamlar yaparsa yöneticiler tedbir almaz mı? Muhakkak alır ve bu tedbir sadece bunları yapanlara uygulanır. Arkasından bu tedbirleri alan yöneticiler yine aynı çeteciler tarafından suikastla öldürülür, bunların yüzünden soykırım yapıldığı suçlaması da dünyaya yayıldı mı kendi ihanetleri, katlettikleri masum insanların kanları da kolaylıkla unutturuluverir!
Yukarıdaki paragraf biraz şifreli oldu ama okurların hoşgörüsüne sığınıyorum. Anlayanlar anlamıştır ama anlamamış olanlar için söylüyorum ki savaşan ülkeler Osmanlı Devleti ve Rusya. İhanet eden, akla hayale sığmayacak katliamları yapanlar, bunun için tehcir edilenler de bir kısım Ermeniler. Yazının başlığı ise yakınlarda okuduğum, gazetemizin yazarlarından Bülent Keskin’in bir romanı. Sayın yazarın Van’daki ikinci Ermeni İsyanı ile ilgili gerçek olaylara dayanarak kurguladığı ve kaleme aldığı bu eseri okurken o zamanın içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Muhakkak ki her vakit içerisinde her milletten de iyiler de var kötüler de, sanki bugün gibi! Seferberlik öncesinde başlayan kurgu gün gün ilerlerken aslında olayların birbirinin içerisine girerek anlatıldığını fark ediyorsunuz. Olay kurgusu içerisinde aslında “Ermeni Tehciri”nin neden yapılmış olduğunu anlıyorsunuz. Kamuoyunu meşgul eden asılsız Ermeni iddialarına karşın bir nebze de olsa bilginiz olması için; sade ve anlaşılır dili, manalı kurgusu sebebiyle bu eseri okumanızı ve okutmanızı öneriyorum. Aşağıya kapak fotoğrafını eklediğim bu kitabı birçok kitapevinden ve kitap satış, alışveriş sitelerinden temin edebilirsiniz.   

 

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Bülent Keskin
    1 yıl önce
    Derviş Bey. ilginiz ve bu güzel yazı için şükranlarımı sunuyorum. Selamlar...
  • Mehmet ceviz
    1 yıl önce
    Üstadım kalemine sağlık. Maalesef kapitalist sistemleri, insanı değil yüz yıllarca çıkarlarını ön plana koyup insanlığı perişan ettiler. Allah onları darmadağın eder inşaallah.