Her deneme sınavı öncesi öğrencilerimin beden dillerine ve mimiklerine yansıyan stresi, sınav sonrası kan çanağına dönmüş gözlerindeki kaygıyı gördükçe gerçekten çok üzülüyorum. En güzel çağları, belirleyiciliği adil olmayan bir sınava hazırlanarak geçiyor maalesef…
İki saat kırk beş dakika süren bir sınavın, yılların emeğini ölçmesi ne kadar doğru? Ne kadar objektif?
Bu atıl sınav sisteminde sorgulanması gereken sadece süre değil elbette. Ölçme-değerlendirme yönteminin de enine boyuna tartışılıp revize edilmesi gerekiyor. Mevcut yöntemle her öğrenciyi “öğrettiklerimizi öğrenmesi gereken” bir robot olarak görüyor ve ona göre değerlendiriyoruz. Onların birey olduğunu, ilgi alanlarının ve yeteneklerinin farklılığını, hayallerini, umutlarını görmezden geliyoruz.
Aklıselim olan herkesin kabul edeceği gibi; teoride “sınav” olan kavram, pratikte bir “yarış” aslında. Bu yarışta beni en çok rahatsız eden konu ise fırsat eşitsizliği…
“Eğitimde fırsat eşitliği yok mu?” diyenler olabilir. Var mı?
Dersine yetişmek için sabahın köründe kalkan, okuluna yürüyerek giden, maddi imkansızlıklar yüzünden ders kitaplarının dışında tek bir kaynak bile alamayan, özel ders şöyle dursun bir etüt merkezine dahi gidemeyen, öğrenimini eksik branş öğretmenleriyle devam ettirmek zorunda kalan bir gençle, uykusunu alıp, özel araç ya da servisle okuluna giden, sınava özel koç desteğiyle hazırlanan, hemen hemen her branştan özel ders alan bir gencin sahip olduğu fırsatlar eşit mi sizce?
Spesifik örneklerin dışında sadece söylemde kalıyor fırsat eşitliği. Afilli konuşmaları, ayakları yere basmayan makaleleri süslüyor…
”Eğitimde fırsat eşitliği” temel bir haktır oysa… Bu hakkın sağlanması sadece bireysel değil, toplumsal gelişimimiz için yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu gerçeklik artık hayata geçirilmeli, imkansızlığın gölgesinde kalan gençlerimizin potansiyellerini gerçekleştirmelerine imkan verilmelidir.
Bir özel öğretim kursu kurucusu olmama, daha önceleri de özel eğitim ve özel öğretim kurumlarında çalışmama rağmen elimi vicdanıma koyuyor ve diyorum ki;
“Özel” kelimesi, eğitimde fırsat eşitliği kavramının temeline konulan bir dinamittir… Bireylerin sosyal ve ekonomik durumlarından bağımsız olarak, herkes için eşit eğitim olanakları sağlamak, daha rasyonel karar ve yaptırımlarla inşa edilecek bir eğitim modeli uygulamak devletimiz için zor olmasa gerekir…
YORUMLAR