Reklam
Reklam
Reklam
DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

[email protected]

ORUCUN MÜKAFATI ; 'BAYRAM'

21 Nisan 2023 - 00:08

    İslam dininde Ramazan ve Kurban olmak üzere iki bayram vardır. Arapça’da idü’l-fıtr ve idü’l-adha şeklinde adlandırılan her iki bayram da hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Esasen Ramazan orucu ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren müminler sonraki ayın (şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan bayramı veya bayramdan önce fitre (fıtır sadakası) verildiği için Fıtır Bayramı denilmiştir. Türkiye’de bazı çevrelerde bayram da şeker, lokum ve tatlı ikramı şeklinde öteden beri var olan gelenekten dolayı buna şeker bayramı da denilmektedir. Ancak Hz. Peygamberin uygun olmayan bazı isimleri değiştirmesi ve özellikle dini terim ve kavramların muhafazası konusunda hassasiyet göstermesi, bu şekilde bir adlandırmanın doğru olmayacağını göstermektedir. Ramazan Bayramında müminler bir önceki ayı ibadetle geçirmenin ve Allah’ın rahmetine nail olma ümidinin sevincini yaşamaktadırlar. İslâm toplumunun eski dö nemlerin izlerinden arınması ve müstakil bir kimliğe bürünmesinde de rol oynadığını söylemek gerekir Nitekim Medine’ye hicret ettikten sonra, İran’dan alınma Nevruz ve Mihrican bayramlarını kutladıklarını gören Hz. Peygamber, “Allah sizin için o iki günü daha hayırlı iki günle, Ramazan ve Kurban bayramlarıyla değiştirmiştir.(Ebû Davud Salat 239) hadisiyle İran menşeli bu iki bayramın kutlanmasını yasaklamıştır.
“Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır. Bayram namazının kılınmasıyla başladığını söylemek mümkündür. Müslümanlar  bu günlerde birbirlerini ziyaret eder, bayramlaşır,dargınlar barıştırılır, hastalar ziyaret edilir.öksüz ve yetimlere maddi manevi destek veri lir. Yoksulun sofrasında bulunulur, onların kalplerine dokunulur. Yer, içer ve meşru bir şekilde eğlenerek günlerini neşe ile geçirmeye çalışırlar.Bu sebeple Ramazan bayramının ilk günü,  oruç tutmak  tahrimen mekruhtur.Bayramlara önceden hazırlanılması, bu günler de temiz ve güzel elbiselerin giyilmesi, gusledilmesi, dişlerin fırçalanması, güzel kokular sürülmesi, güler yüzlü olunması, namazdan önce Ramazan bayramında hurma vb. tatlı bir şey yenilmesi, namaza mümkünse yürüyerek gidilmesi ve dönüşte başka bir yolun kullanılması,çokça sadaka dağıtılması, fitrenin namazdan önce verilmesi, namaza giderken tekbir getirilmesi işin manevi feyzini artıracaktır.
    Bayram günlerinde İslami ölçüler içinde eğlenilmesi ve bazı oyunların oynanması caizdir. Bir bayram günü Aişe ile birlikte bulunan Hz. Peygamber’in yanında Buas Harbi’ne ait ezgiler söyleyen iki kız çocuğuna müdahale etmek isteyen Hz. Ebu Bekir’e Allah Resulü,"Her milletin bayramı vardır, bu da bizim bayramımız” demiştir. Bu iki bayramın dışında cuma günü de Müslümanlar için haftalık bir bayram olduğunu belirtmek gerekir.Bir hadiste cuma günü için, "Şüphesiz bu, Allah’ın Müslümanlara tahsis ettiği bir bayram günüdür. Cumaya gelecek kimse yıkanmalı, varsa güzel koku sürülmelidir.Ayrıca misvak(diş temizliği) kullanmanızı da tavsiye ederim." demiştir.Hz. Peygamber döneminde kutlanan bayramlar bunlardan ibaret olmakla birlikte sonraları İslam dünyasında bazı önemli gün ve gecelerin de bayram gibi kutlandığı görülmektedir. Ancak alimlerin çoğu bu vakitlerle ilgili olarak İslam toplumlarında zamanla gelenekleşen bazı kutlama biçimlerine, dini dayanağı bulunmayan bidat türünden davranışlar oldukları gerekçesiyle karşı çıkmışlardır.Hz. Peygamber’in Medineliler’in eski bayramlarını kaldırıp onların yerine Ramazan ve Kurban bayramlarını  ikame edilmiştir.
Bayram Namazı. Güneşin doğması ve bir miktar yükselip kerahet vaktinin çıkmasından sonra cemaatle kılınan bayram namazı zeval vaktinin girmesine kadar eda edilebilir. Mazeretleri sebebiyle ilk gün bayram namazını kılamayanlar Ramazan bayramında ikinci gün kılabilirler.Bayram namazı vaciptir.Bayram namazının cemaatle kılınması şarttır,Ezan okunmadan ve kamet getirilmeden kılınan bayram namazı cuma namazı gibi iki rekattır. Fakat diğer namazlardan daha fazla tekbirleri vardır. Bu tekbirlerin yeri ve sayısı mezheplere göre değişmektedir. Hanefîler’e göre ilk rekatta “Sübhâneke”den sonra, ikinci rekatta ise rükuya varmadan önce üçer defa namaza başlarken olduğu gibi eller kaldırılarak tekbir alınır. Bunlara zevâid tekbirleri denir ve vaciptir. Namaz bitince hatip hutbe okur. Bayram hutbesi sünnettir.
  Hz. Peygamber zamanında kadınlar da genç olsun yaşlı olsun bayrama iştirak eder, hayız hali dolayısıyla namaz kılamayanlar da tekbirlerde cemaate katılırlardı. Ancak fitneye sebep olabilecek davranışlardan uzak durulmalıdır. Günümüz müslüman toplumlarının çoğunda kadının sosyal hayatta aldığı rol göz önünde bulundurulduğu takdirde onların teravih ve bayram namazları gibi cemaatle ifa edilen ibadetlere, katılmaları  caiz görülmüştür.
  Kıymetli okur kardeşlerim! Hüzün ve kederin olmadığı, umut ve mutluluğun harman olduğu,geçmişten  daha güzel, huzurlu bir geleceğin olduğu nice bayramlara ulaşmak dileğiyle Hayırlı Bayramlar….!
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum