Derya Gündüz

Derya Gündüz

[email protected]

 KODLANMIŞ  KİŞİLER

12 Mayıs 2025 - 00:00

 Yapay zekanın dünyayı ele geçirebileceği hakkındaki dedikodular gündemde yerini alırken bende kodlanmış kişileri konu edinmek istedim. Peki kim mi bu kişiler?

 Kodlanmış kişiler diye tanıttıklarım; kendine çizdiği çizgiden çıkmak konusunda ödü kopan, başkalarına duyarsızlaşan, egosunun büyüklüğünden yenilikleri duyamayan, birine inanmayı güçsüzlük sanan, çıkarlarına göre davranmaktan dönme dolap sahibi olan kişilerdir ve liste böyle uzayıp gider. Bazı yerlerin, okuyucunun hayal gücüne bırakılması gerek.

 Yıllar geçtikçe kazanacağız umuduyla ortaya koyduğumuz değerlerimizi bir bir masada yitirdik. Hem de açgözlülüğümüz yüzünden. Daha fazlasına sahip olma umuduyla umudumuza da ipotek ettirdik. Ne trajikomedidir ki onu da kaybettik. Hatta öyle bir hale geldik ki bırakın başkasından şüphe duymayı kendimizden bile emin değiliz. Dinlemiyoruz ki emin olalım. En son tam olarak ne zaman kendinizi dinlediniz?

 Mutlaka içlerinizde bana itiraz edeniniz olacaktır. O kişilerin en temel gerekçeleri de dışarının gürültüsüdür. Kaos ortamının bende farkındayım ancak biz kodlardan oluşturulmadık. Özümüzde yıllanarak keşfettiğimiz karakterlerle farklı perspektiflerden dünyaya bakabilelim diye yeryüzüne indik. Görüş alanımızı her zaman geniş tutalım diye olayları yaşadıktan sonra hatırlamamız bahşedildi. Bunlara rağmen hayatı ezbere yaşamakta tercih meselesi. Saygı duyarım ancak eleştirebilirim. Siz de eleştirel olmaktan korkmayın. İlerlemek istiyorsanız eleştirilmek zorundasınızdır.

 Zamanımızın çoğunu başkalarını memnun edebilmek için ezbere kurallarla yitiriyoruz. Bunun karşılığında da para alıyoruz. Hayatımızı  devam ettirebilmek için bu çarkı döndürüyoruz. Döndürmeye gücümüzün yetmediği yerde ise devir daim için değişikliğe gidiliyor. Parça tam olarak eskimeden de asla kullanımdan çıkartılmıyor. Masraf olarak bakıldığı için tabi.

 Sorun ezbere bir hayat yaşamak da değil. Aslında sorun elinden gelenin en fazlasını yapmaya çalışıp yine de bir şeylere yetişememek. Bunun sorumlusu kodlamaya göre hareket eden bizler değil, yazılım programını yapanlar. İşte asıl probleme gelecek olursak; bu kadar karmaşık özelliklerin yüklü olduğu bizlere makine gibi bakan sistem. O sisteme boyun eğen kişiler olarak farklılığı tehlike olarak algılıyoruz. Oysa nesli tükenmekte olanların arasında bulunan mutluluğu aramak için diğer yollara da çıkmamız gerekmez mi?

 Değişiklik korkutsa da  sizi siz yapana ulaşmak için buna ihtiyaç duymalısınız. Ayaklarımız günün yorgunluğundan ağırlaşırken onları bir metal yığını olarak değil etten oluştuğu fark edilmelidir. Dünyaya ezberleri tekrar etmeye değil, yenilerini eklemeye gönderildiğimizi unutmamakta fayda var.
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum