KARA TREN TÜRKÜSÜNÜN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA mehmetceviz69@hotmail.com

Gözüm yolda, gönlüm darda,Ya kendin gel,yada haber yolla.
Duyarım yazmışsın,iki satır mektup, Vermişsin trene halini unutup.
Kara tren gecikir, belki de hiç gelmez,Dağlarda salınır da,derdimi bilmez,

Duman  savurur, halimi görmez.Gam dolar yüreğim,gözyaşım dinmez

 1. Dünya savaşında (1915) yaşanan hüzünlü yılların anısına yönetmen ve sanatçı Özhan Eren'in yazdığı şiir bestelenerek Türk halk müziği olarak bir çok sanatçı tarafından seslendirilmiştir. Ancak usta sanatçı Yavuz Bingöl'ün seslendirmesiyle akıllarda yer edinmiştir. Türkünün sözlerinde,KARA TREN'in geciktiği, belki de hiç gelmeyeceği için,hasret dolu bir bekleyiş vardı.Önceleri şiirlere, türkülere, ezgilere dökülen Kara Tren, asker yolu bekleyenlerin tren garlarında günlerce, gecelerce sabahlayanların. Hislerine tercüman olmaktadır.

  Osmanlı Devleti'nin 1.Dünya Savaşında Çanakkale Savaşı başta olmak üzere birçok cephede Anadolu'ya üşüşen düşmanlara karşı, eli silah tutan, genci yaşlısı, herkes farklı cephelerde vatanı için, düşmanları ülkesinden kovmak ve vatanının bağımsızlığı için,canla başla, tüm malzeme ve askeri teçhizatın dahi kıt kanaat olduğu bir zamanda, zor ve sıkıntılı günlerin yaşandığı o günlerde, kalplerden, gönüllerden dökülenlerin dile getirilmesidir.

   Savaş halinde olan cephelere gardan Kara Trenlerle taşınan askerlere,kimi eşini,kimi çocuğunu, kimi babasını, kimi kardeşini ilahilerle, türkülerle ve dualarla trenlerin camlarına hasret ve kavuşma ümidiyle el sallayıp gurur ve onurla uğurlamanın hüznüdür. Geri dönen trenlerde acaba bir yakını iner mi, yaralı olan, sakat olan gazi olan var mı diye hüzünle ve umutla tren garlarında bekleyenlerin hikayesidir. Bu şiir, garlarda bekleyen Anadolu'nun ve  çilekeş Müslüman Türk milletinin hüznünü dile getirmektedir.

  Yüzyıllarca Anadolu'yu Türklerin ellerinden almak için uğraşan sırtlanlara karşı, sürekli teyakkuzda olmuş, topyekün mücadele etmiş, "Şehit olurum da bu vatanı teslim etmem" diyen Müslüman Türk milletinin,ibret alınacak,onur duyulacak, kendi küllerinden tekrar Devletini nasıl kurduğunu torunlarına ve gelecek nesillere anlatılması gereken pek çok yaşanmış hikayeler mevcuttur.

  Allah bir daha Vatanımıza ve milletimize hüzün yaşatmasın. Tüm şehitlerimize ve vatanını korumak için, her türlü cefaya katlanmış, vefat etmiş tüm ecdadımıza, Rabbim rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Yazmış olduğum VATAN şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

İnsanın ocağı, evi, yaşamı her şeyidir bu VATAN!
Namusun,onurun,gururun bayrağıdır bu VATAN!
Albayrak gölgesinde, topraktır, hayattır bu VATAN!
Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a cennettir bu VATAN!
Her karış toprağı kanla sulanmış,Şehit kokusudur bu VATAN!
Malazgirt'te tapusu,İstanbul'un fethinde mührü vurulandır bu VATAN!
Semalarda okunan ezan nidalarıyla gönülleri coşturan dır bu VATAN!
Nazlı nazlı dalgalanan, bayrağın gölgesinde güven verendir bu VATAN
İ'la-yı kelimetullah için,seferden sefere at koşturan, ecdadın emanetidir bu VATAN!
Uğruna can verenlerin diyarıdır, yurdudur bu VATAN!
Göçmen kuşlara yuva,gezginlere oba, mazluma yuvadır bu VATAN!
Boy salmış Asya'dan Avrupa'ya, Dostluklara köprü olandır bu VATAN!
Dünya'da emsali bulunmaz,Cennet misalidir bu VATAN!
Vefanı göster, Ey Vatan evladı! yoksa ahını senden alır bu VATAN!