Olur da bir gün nasıl ki gelecek ve bekleyecek; işte o gün bugün deyimine revan beş dakikada oradayım değil, çünkü hiç hesapta olmayanlar var. Sözlerin yakasından düşmek kolay mı? İki yakası bir araya gelmeyen düşler varken, ilk düğmeyi yanlış ilikledin ve yazarken diğerlerini. Tahammül etkisi bir vakte daha ne yaşamalı da sinir uçların sınırları genişlemesin?
Daha neler neler. Gel de sapla samanı ayır ve samanlıkta iğne ara! Umudunu kaybetmek yok öyle! Her ne olursa olsun başla vakti ve vakti saati yerli yerinde.
Ne günlere kaldık ne de günlerden geri ve
saatler gecenin bir yarısı, canı tenden tez geçiyor yana yıkıla. Bekleyeyim mi? Bekleme hiç mi hiç duracağı yok.
Keyfe keder üzüldüğüne üzülmek varken,
görünen ıșığı sakın gün ışığı sanma
geçiyoruz bitimsiz sakıncalı tünellerden. Başka bir şey mi? Bambaşka bir şey çifte kavruk gözlerin ve bakışlarında ince bir kristal ayrıntı,
takılmadan olmaz vakit kaybından ölmek var.
Nasıl olacak böyle sensizlik? Bir günün yokluğunda kayıplar senli. Nasıl yazılır
ruhunun en güzel yerlerine dokunmak varken?
Bir vakit kuşlara baktın. Bir vakit uzandın yeşil vadiye. Bir vakit kayarak geçtin buz tutan ırmağı. Neyine aradığın dünyalar gidemedin onun dünyasına. Hayatın en güzel yerinde
parça parça yıkılmaya başladın lâkin sözlerin tesiri yoktu. Değmedi attığın taş kurbağaya,
eskiden baktığı gibi bakmıyor gözlerin.
Değişmiş ikilimin bağında çiçekler mevsimsiz.
Ölüme ne sevdalar ki durmaz yerinde içinde kalsın söyleyeceklerin. Aşka dair ne varsa söylendi biliyorum ve biliyorum ki sevdin biraz daha sevsen ne! Vur neşteri kalanına, hüzün yırtıkları dikiş tutacak belki, belki de canın hiç yanmayacak.
YORUMLAR