SODA ŞİŞESİ MANYAKLARI…!

Nerede olursam olayım, evde, parkta, terminallerde, piknikte sürekli rastladığım soda şişesi manyaklarını görüyorum. Manyaklar diyorum ve hiç abartmıyorum. Sodayı içiyorlar, içer içmez eli nereye ulaşıyorsa oraya atıyorlar. Bazen sadece atmıyorlar özellikle kırmak için fırlatıyorlar bulundukları alana. Arabanın camından, motosikletle giderken, piknik alanında, deniz kenarında, kaldırımlarda nereye baksanız kırılmış soda şişesi görürsünüz. Bunu özellikle yapıyorlar bu soda şişesi manyakları.

 Cam parçaları hem araba lastiklerini patlatıyor, hem de çocukların ellerine ayaklarına batıyor. Nasıl bir ruh hali taşıyorlarsa şişenin parçalanmasından haz duyuyorlar. Ekonomiye  zarar, sağlığa zarar, çevre kirliliğine zarar, yangına sebep. Yol boyları ya teneke kutu içeceklerle ya da soda şişeleriyle dolu.

Nasıl bir eğitimden geçmiş olabilirler ya da nasıl bir kültürde büyümüş olabilirlerde sokaklara soda şişesi atmayı, hatta kırmayı marifet sayarlar ki. Bu nasıl bir öğretidir ki bundan zevk alıyorlar çok merak ediyorum. Hani çocuk desen çocuk da değiller, koca koca adamlar soda şişesi kırmayı zevk edinmişler.

‘’Çevremizi temiz tutalım’’ sözleri hemen her yerde yazılı. ‘’Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak’’ sözleri de her yerde yazılı. Okullarda her iki günde okul bahçesinden çöpleri toplatan öğretmenler şimdi neredeler ki. Okular da öğretilen çevremizi temiz tutalım sloganına ne oldu acaba da bu insanlar çöpleri nereye denk gelirse oraya atıyorlar. İlk önce ailede başlayan temizlik görgü kuralları yok oldu gitti.

İlköğretimden başlayarak DEĞERLER EĞİTİMİ verilmeli, hatta eğitim hayatı öğrencinin bitene kadar. Empati yapmayı da bilmiyorlar. Hiç mi sizin de tekerinize cam denk gelmez, hiç mi çocuğunuz top oynarken düşünce eline cam batmaz. Sizler böyle bir durumla karşılaşınca pişman olmaz mısınız  denk gelen yere şişe atmaya ve kırmaya. Ama yok, ille de o şişe kırılacak ve cam her tarafa dağılacak.

Geri dönüşümce en ucuz olan cam  olduğu için biriktirmeye tenezzül etmiyorlar. Bakır olsa atmazlar, ya da alüminyum diyeceğim de onu da atıyorlar. Bizim ülkemizde çevre temizliği kültürü hiç oluşamadı. Piknikte çöpünü toplamazlar, parkta yedikleri kuruyemişleri yerlere atarlar, tuvalette tuvalet kağıtlarını yerlere atarlar, otobüste koltuğun altına çöp atarlar. Sokaklar kağıt, şişe, poşet, sigara izmaritiyle dolu.
 
Cam şişe atığı doğa da dört bin yıl kalabiliyormuş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bazı çöplere geri dönüşüm kutusu koymasına rağmen , kutuya atılmayan şişeler hep sokaklarda atılı. Bulundukları yere bırakmaları yetmiyormuş gibi bir de atıp kıran ve bundan zevk alan manyaklara ceza verilmeli. Trafik polisleri bu durumu üstlenebilir. Kıyafeti sivil olacak ve gördüğüne ceza yazacak.  Ceza deyince yeterli olmadığı için onun da bir yaptırımı olmuyor.

Ailede çevre temizliğini öğrenmemişse, okulda çevre temizliğini öğrenmemişse ceza hiç işe yaramıyor. Üstelikte yetiştirdikleri çocuklar da baba veya anne bilmediği için onlarda öğrenemiyorlar. Çevre temizliği konusunda insanlar duyarlı olsa yaşanılabilir bir dünyada yaşayacağız ve yaşanabilir bir dünya bırakacağız ama ne yazık ki bu çevre kirliliği böyle devam ettikçe DÜNYA KİRLİ BİR YER olarak yerini alacak.

Bütün yatırımların  eğitimden çok silaha yatırıldığı bir dünyada, çevre temizliğinden bahsedemiyoruz. El birliği ile dünyayı yaşanmaz hale getirdik. soda şişesi manyaklarından arınmış bir dünyaya kavuşmak dileği ile …