Tarihin Işığında İki Destan: Malazgirt ve 30 Ağustos

Bugün, takvimler 30 Ağustos 2025'i gösteriyor. Bu tarih, sadece bir zaferin değil, aynı zamanda iki büyük destanın, iki milleti birleştiren bir ruhun da yıldönümü. Bundan tam 954 yıl önce, 1071'de, Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusu, Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını ardına kadar araladı. O gün, sadece bir savaş kazanılmadı; yeni bir yurt, yeni bir medeniyet ve yeni bir umut yeşertildi. Malazgirt, bin yıllık bir serüvenin ilk adımıydı. O adımla birlikte, bu topraklar artık bizimdi.

Ve yine bugün, 103 yıl önce, 1922'de, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Dumlupınar'da, bu toprakların ilelebet Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya haykıran bir milletin zaferini kutluyoruz. 30 Ağustos, kurtuluşun ve bağımsızlığın sembolü, yedi düvele karşı bir avuç inanmış insanın yazdığı destanın adı.

Malazgirt ve 30 Ağustos. Aralarında asırlarca fark olsa da, bu iki zaferi birleştiren şey aynı ruhtur: Vatan sevgisi, bağımsızlık tutkusu ve inanç. İkisinde de, sayıca az ama yüreği vatan sevgisiyle dolu insanlar vardı. İkisinde de, yokluklara rağmen imkânsızı başaran bir irade vardı. İkisinde de, tarih yazan kahramanlar ve onların izinden giden bir millet vardı.

Malazgirt'te Alparslan'ın "Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır" sözü, 30 Ağustos'ta Atatürk'ün "Ya istiklal ya ölüm!" haykırışında yankı buldu. Birincisi Anadolu'yu bize yurt yaptı, ikincisi ise bu yurdu sonsuza dek koruyacağımızın teminatı oldu.

Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere Ağustos ayı şanla ve şerefle örülü, hikmet ve faziletle bezeli milli tarihin en müstesna aylarından biri, Belgrad'dan Mohaç'a, Çaldıran'dan Otlukbeli'ne, Malazgirt'ten Büyük Taarruz'a kahramanlık destanlarıyla süslenen zafer ayını, yurdun her bir köşesinde düzenlenen etkinliklerle manasına uygun şekilde dolu dolu geçirdik. Yurt içinde ve dışında düzenlenen etkinliklerle tarihi bugüne taşımak, şehit ve gazileri layıkıyla yâd etmek, onların emanetine en güzel şekilde sahip çıkmak için azami gayret sarf edildi.

Konya'da Atatürk Anıtı'na çelenk sunumuyla başlayan törenler, Konya Valisi İbrahim Akın'ın Ferit Paşa Caddesi'nde askeri araçla halkı selamlamasıyla devam etti. Günün anlam ve önemini belirten konuşma ve şiirlerin okunmasıyla süren törende, halk oyunları ekipleri çeşitli gösteriler sundu. Programın sonunda düzenlenen geçit töreni sırasında üç F-16 uçağı alanın üzerinde uçtu.

Bugün, bu iki destanı aynı coşkuyla anarken, bize bu toprakları vatan yapan tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Onların bıraktığı bu kutlu mirasa sahip çıkmak, geleceğe güçlü bir şekilde taşımak en büyük vazifemizdir. Ne mutlu ki, biz bu topraklarda kök salmış, tarihi zaferlerle dolu bir milletiz. Ne mutlu ki, Alparslan'dan Atatürk'e uzanan şanlı bir tarihin mirasçısıyız.

Vatan için, bayrak için, milletimizin istiklal ve istikbali için canlarını feda eden aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Muhterem gazilerimizi saygıyla yâd ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, Malazgirt Zaferi'nin 954. yıl dönümünü ve 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103. yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum. Bu topraklar bizim, bu bayrak bizim, bu zafer bizim! Kutlu olsun!