Yüreklerimizde tarif edilemez bir hüzün var. 11 Kasım 2025’te Azerbaycan’dan yola çıkıp Türkiye’ye dönerken, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen C-130 kargo uçağında, 20 kahraman askerimiz şehir düştü. Her biri bir ocağın tek evladı, bir annenin göz nuru, bir babanın gururu, bir kardeşin en yakın arkadaşıydı. Şimdi ise bir milletin kalbine aynı anda düşmüş yirmi derin sızı.
Konya’dan da bir şehit verdiğimiz bu tarifsiz acı kayıp, sadece bir kaza değil, milletçe bir yara. Bizi birbirimize daha da kenetleyen bir felaket. Her “şehit” sözü, tarihimize kazılan bir anı; her “viran edilmiş yürek”, milletimizin bir parçasının göğe uğurlanışı. Onları, “toprağa” değil “kalbimize” gömdük derken, gerçek anlamda söylüyoruz. Bu millet, onları asla unutmayacak.
Henüz uçağın neden düştüğü belli değil. Kaza kırım ekipleri enkazda titiz bir inceleme yürütüyor. Metal yorgunluğu mu, teknik bir arıza mı yoksa başka bir etken mi var? Bu soruların cevabı, hepimiz için hayati önemde. Millet olarak beklentimiz açık: Gerçekler gün yüzüne çıkarılsın. Her “eğer” ve “niçin”, spekülasyon değil, somut ve titiz bir soruşturmayla ele alınmalı. Şehitlerimize olan saygımız bunu gerektirir, sadece yas tutmakla kalmamalı, geleceği daha güvenli kılmak adına ders çıkarmalıyız.
Şehitlerimizin Hatıralarını Yaşatmak Ulusal Bir Onur
20 kahramanımız görev için hayatlarını feda etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, ailelerine ve milletimize düşen sorumluluk, hem yas tutmak hem de bu acıdan bir çıkış yolu bulmaktır. Gerek hava filosunun denetimi, bakım süreçlerinin gözden geçirilmesi, gerek eğitim ve güvenlik standartlarının yükseltilmesi… Yapılması gereken çok iş var. Ama belki de en önemlisi, şehitlerimizin hatırasını yaşatmaktır. Onların adlarını bilmek, hikâyelerini anlatmak, “şehitlik” kavramını sadece bir terim değil, bir ulusal onur olarak görmek… Bir milletin vicdanı, işte burada sınanır.
Ruhları Bu Vatanın Göğsünde Sonsuza Dek Yankılanacak
Bu acı, bize bir kez daha hatırlattı ki; meydan yalnızca savaşta kazanılmaz, kayıplarımızda da birliğimiz sınanır. Göğe kanatlanan Mehmetçiğe olan veda, bize ait bir hatıra. 86 milyonluk bir milletin ortak acısı. Her şehidimizin ardından “başımız sağ olsun” demek kifayetsiz kalabilir; ama buna rağmen söyleyeceğiz; bu topraklarda onların hatırası yaşasın, millet olarak onlara layık olalım. 20 kahramanımızı kaybettik; ama onların ruhu, bu vatanın göğsünde sonsuza dek yankılanacak. Milletçe onlara minnettarız. Acımız derin, sorularımız büyük ama inancımız tam: Şehitlerimizin mekânları cennet, makamları ali olsun. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
NEÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Hasan Küçükkendirci Hocamıza Başsağlığı Diliyoruz
Sağlık camiasında oldukça saygı duyulan, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi ve Konya eski İl Sağlık Müdürü, Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci hocamızın babası emekli öğretmen Nuri Küçükkendirci geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Merhum Nuri Küçükkendirci hocamıza Allah’tan rahmet, Başhekimimiz Doç.Dr. Hasan Küçükkendirci başta olmak üzere kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun.

YORUMLAR