İbrahim Günay

İbrahim Günay

[email protected]

Görünmez Engelleri Yıkmak: 3 Aralık'ın Bize Fısıldadıkları

08 Aralık 2025 - 22:09


Takvimlerdeki 3 Aralık, kimi zaman sadece bir "anma" günü olarak algılanıp, sonraki 364 gün unutulmaya yüz tutar. Oysa 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, bir kutlama ya da acıma vesilesi değil; bir ayna, bir hesaplaşma ve en önemlisi bir eylem çağrısıdır.

Engel, sadece bedende ya da zihinde taşınan bir özellik midir? Yoksa asıl engel, görmeyen gözlerin, duymayan kulakların ve hissetmeyen vicdanların inşa ettiği duvarlarda mıdır?

Asıl Engel: Erişilemez Bir Dünya

Birçoğumuz, hayatlarımızı basamaklarla, kaldırımlarla, dar kapılarla ve anlaşılmaz yazılımlarla dolu bir mimaride yaşıyoruz. Tekerlekli sandalye kullanan bir vatandaşın ulaşamadığı otobüs durağı, işitme engelli bir gencin anlayamadığı kamu spotu, görme engelli bir bireyin geçemediği güvensiz yaya geçidi... İşte bunlar, asıl engellerdir.

Engellilik, bir kusur değil; sadece bir farklılıktır. Ancak erişilebilir olmayan bir toplum, kusurludur.

Bizler, "normal" olarak tanımladığımız o geniş, konforlu alanda yaşarken, bu dünyanın bir parçası olan milyonlarca insanın varlığını ve potansiyelini yok sayıyoruz. Bir merdiven, bir insanı bir binadan uzak tuttuğu an, o merdiven sadece bir yapı elemanı olmaktan çıkar, bir ayrımcılık sembolüne dönüşür. Oysa her bireyin en temel hakkı, toplumun her alanına eşit ve tam katılım değil midir?


Farkındalık Yetmez, Dönüşüm Gerek

Yılda bir kez sosyal medyada paylaşılan duygusal mesajlar, konforlu bir "iyi niyet" hissi yaratabilir. Ama gerçek farkındalık, bir sonraki gün o duyguyu eyleme dönüştürebilmektir.


Dönüşüm, bireysel sorumlulukla başlar:

Bir kaldırıma park edilmiş arabanın, birinin özgürlüğünü engellediğini fark etmek. Okulda ya da iş yerinde, farklı öğrenme stillerine veya iletişim ihtiyaçlarına saygı duyan bir dil kullanmak. Yeni bir bina tasarlarken, sıfır hatayla evrensel tasarım prensiplerini uygulamakta ısrarcı olmak.


Engelliler Günü'nün mesajı nettir: Kimsenin lütfuna ihtiyacımız yok. İhtiyaç duyulan şey, hakların eksiksiz teslim edilmesi ve potansiyelin önündeki tüm yapay engellerin kaldırılmasıdır.

Potansiyeli Görmek     

Herkesin bir yeteneği, bir hayali ve topluma katacağı bir değeri vardır. Biz, engelli bireylere sadece "yardım edilecek kişiler" olarak baktığımız sürece, onların toplumsal yaşama katabileceği o zenginliği ıskalıyoruz. Sanatçılar, sporcular, bilim insanları, öğretmenler... Engelleriyle değil, başarılarıyla ve katkılarıyla anılmayı hak ediyorlar.

Unutmayalım ki, bu dünya hepimizin. Birbirimizden farklı olsak da, hepimiz insanız. Ve bir toplumun gelişmişlik düzeyi, en zayıf halkasına sunduğu imkanlarla ölçülür.

3 Aralık'ta sadece bir günü değil, zihinlerimizdeki ve şehirlerimizdeki tüm engelleri sorgulayalım. Engelleri yıkarsak, hep birlikte daha özgür bir gelecek inşa edebiliriz.


“Türkiye Yüzyılı, Erişilebilirlik Yüzyılı”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 2002–2025 dönemindeki sosyal politika adımlarını özetleyen Bilgi Dosyası Serisi’nin ilk çalışması “Türkiye Yüzyılı, Erişilebilirlik Yüzyılı”nı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle vatandaşlarımızın istifadesine sunuldu.

“Türkiye Yüzyılı, Erişilebilirlik Yüzyılı” başlıklı bilgi dosyasında; engelli bireylere yönelik hukuki düzenlemelerden kapsayıcı eğitime, istihdamdan dijital ve mekânsal erişilebilirliğe kadar uzanan kapsamlı dönüşümü tek bir çatı altında ele alıyor. İletişim Başkanlığının bu çalışmasına aşağıdaki linkten erişim sağlanabilir.
https://www.iletisim.gov.tr/turkce/duyurular/detay/turkiye-yuzyili-erisilebilirlik-yuzyili-calismasi-yayinda

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum