DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA

[email protected]

YAHUDİLER VE KUR'AN'I   KERİM'İN  YAHUDİLERE BAKIŞI

16 Eylül 2025 - 00:00

Yahudiler, Hz. İbrahim (a.s.) ve Sara annemizin oğlu Hz. İshak ve torunu Hz. Yakup’un soyundan gelir. Hz. Muhammed (s.a.v) Hz. İbrahim'in Hz. Hacer annemizden olan Hz. İsmail'in soyundan gelir. Bu nedenle Yahudiler Hacer bir hizmetçi idi. Bu nedenle biz üstünüz diyerek kendileri haricindeki tüm insanlığın kendilerine hizmet için yaratıldığını ifade ederek Yahudiler bu nedenle aşağılık fikirleriyle üstünlük taslamaktadırlar. Bu nedenle ekonomik güç elde ederek birçok ülkeyi ve liderini maalesef emirleri altına almışlardır. Yahudiler için hiçbir millet dost değil, sadece kullanılan bir aparattır. İmkanları arttıkça onları da yok etmek için plan yapmaktadırlar. Özellikle bazı Avrupa halkları bunu gördükleri için Filistin'de ve Gazze'de uyguladıkları soykırıma karşı protestolarını güçlü bir şekilde haykırmaktadırlar. Bu bir vizyon meselesidir. Ülkemiz insanlarına bakınca ne işlerle uğraştıkları ne acı! Hz. Yusuf (a.s.) döneminde Mısır’a yerleşen Yahudiler, zamanla Firavun tarafından köleleştirildiler. Firavun ve ordusunun Kızıldeniz’de helak olmasıyla birlikte, Hz. Musa (a.s.) önderliğinde Mısır’dan çıktılar. Daha sonra Sina’da Musa (a.s.)’a Tevrat verildi. Peygamberlerinin getirdiği hükümlere itaatsizlikleri sebebiyle kırk yıl çölde kaldılar. Yuşa peygamber önderliğinde Filistin’e girdiler. Hz. Davud (a.s) ve Hz. Süleyman (a.s) döneminde Kudüs başkent oldu, Mescid-i Aksa inşa edildi. Sonrasında krallık ikiye bölündü ve Babilliler ile Asurlular tarafından yıkıldı. Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 47; A‘râf 133–137; ayrıca Yahudi kutsal metinlerinde  (Çıkış, Tekvin) anlatılır. Diğer kaynaklar (Finkelstein, Israel & Silberman, Neil Asher.) anlatılır.

      Mabed yeniden inşa edilse de, M.S. 70 yılında Roma tarafından tamamen yıkıldı. Yahudiler ikinci kez sürgüne gönderildi. Yaklaşık 2000 yıl boyunca dünyanın farklı yerlerinde yaşadılar. Dünyanın birçok ülkesi ayrıca Avrupa’nın hemen hemen her ülkesi, tarihte bir kaç kez ülkelerinden kovdular. En Son olarak 1492 II. Bayezid döneminde, İspanyollar  Yahudileri yok etmek istediklerinde bu arada Müslümanlarda bulunmaktaydı. Bu nedenle Müslümanlarla birlikte Yahudileri de Osmanlı topraklarına getirdi. Böylece Yahudiler Osmanlı topraklarına dağıldılar Nihayetinde peynirin içindeki küf misali girdiği her yerde hainlik yaptığı gibi sonuç olarak kendilerini kurtaran Osmanlı Devletini yıkanlar, Yahudiler olmuştur. Bu da demektir ki dünya ülkeleri memleketlerinden boşuna kovmadıklarını bilmek gerekiyor. Buna rağmen en huzurlu dönemlerini Osmanlı ve Osmanlı yıkıldıktan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletimizde yaşamışlardır.

19. yüzyılda Siyonizm ortaya çıktı. Kurucusu ‘Theodor  Herzl’ dir. Siyonizm; Yahudi halkının “Tarihi yurtlarına dönüşü” anlamında, Filistin’de Yahudi devleti kurmayı hedefleyen siyasi hareketin ve “Arz mevud” davalarını sürdürme hareketidir. nihayetinde 1948’te Batılı devletlerin desteğiyle Filistin’de İsrail devleti kuruldu. Allah’ın nimet verdiği, peygamberler gönderdiği bir topluluk olan Yahudiler Kur'an-ı Kerim'de çoğu zaman ahitlerini bozan, kitabı tahrif eden, peygamberleri öldüren, dünya hırsına kapılan, Müslümanlara düşmanlık eden bir toplum olarak anlatılır.

         Allah’ın verdiği nimete nankörlük etmeleri sebebiyle lanetlenen toplum olmaları nedeniyle Allah cc. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur.  “Yahudiler “Allah’ın eli bağlanmış!” dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyle dikleri yüzünden lânetlenmişlerdir.”(Maide suresi 64.ayet) İndirilen kitabı yani Tevrat’ı tahrif etmeleri ile ilgili Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurur; “Onlardan bir grup, Allah’ın sözünü işitip kavradıktan sonra, bile bile tahrif   ediyordu.”( Bakara suresi 75) Peygamberlere karşı gelmeleri ve onları öldürmeleri, “Ahitlerini bozmaları, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri sebebiyle (onlara lânet ettik).” (Nisa suresi 155) Dünya sevgisi ve bencillikleri, nedeniyle de şöyle buyurur. “Onları insanların yaşama hırsında en düşkünü olarak bulacaksın...” (Bakara suresi 96).Kurallara uymamaları konusunda ve cumartesi günü yasağında: “Sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz; onlara
‘Aşağılık maymunlar olun!’ dedik.”(Bakara suresi 65) Ribâ (faiz) ve haksız kazançları konularında; “Faizi almaları (halbuki ondan yasaklanmışlardı) ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle (onları cezalandırdık).”(Nisa suresi 161) Ayrıca; “Mü’minlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlilerini mutlaka Yahudiler ve müşrikler olarak bulacaksın...”(Maide Suresi 82 ) Samiri olayı ve buzağıya tapmaları konusunda ise; Allah cc. kavmin durumunu şu şekilde ifade ediyor: “Musa’nın kavmi, onun arkasından ziynet takılarından böğürmesi olan bir buzağı heykeli yapıp ona tapındılar.”(Araf suresi 148) Yüce Allah bu zalim ve hain millete, Kıyamete kadar aralarında sonsuz kin ve düşmanlık olacağını; “Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlığı ve kini saldık. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa   Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için çaba harcarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.”(Maide suresi 64)

   Allah Rasûlü, Medine’ye hicret ettiğinden sonra Medine şehrinde huzuru sağladığı halde hainlik yapan ve kendisine düşmanlık beslediklerini bildiği Yahudilere doğrudan müdahale etmemiş; ancak Müslümanlara fiilî zarar verdikleri açıkça ortaya çıktığında gerekli tavrı sergilemiştir. Yahudi olan Beni Kaynuka oğulları fitne çıkarıp anlaşmayı bozduğunda onları Medine’den çıkarmıştır. Suikast planlayan beni Nadir oğullarını sürgün  etmiştir.  Beni Kurayza oğullarını  Hendek Savaşında düşmanla işbirliği yapınca kendi dini hukuklarına göre cezalandırmıştır.

      İslam tarihine baktığımızda Yahudilerin elindeki pazar tekelini kırmak amacıyla, Müslümanlara ait bağımsız bir Medine pazarı kuruldu. Medine'de bulunan Rume kuyusu Yahudilerin elinde bulunduruyor ve kuyunun suyunu ücretle satıyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.), bu kuyuyu satın alıp Müslümanların hizmetine sunan kişiye cennetle müjdeleneceğini   ilan etti.  Hz. Osman (r.a.), kuyunun tamamını satın almak istedi ancak Yahudi buna razı olmadı. Bunun üzerine Hz. Osman, kuyunun yarı hissesini satın aldı ve Müslümanların o günlerde ücretsiz su almasını sağladı. Kuyunun Hz. Osman’a ait günlerinde kuyunun başı dolup taşıyor, Yahudi’nin ticareti zarar görüyordu. Bir süre sonra Yahudi, işlerinin bozulduğunu fark ederek diğer yarı hissesini de satmak istedi. Hz. Osman, bu kısmı da satın aldı ve kuyuyu tamamen Müslümanların hizmetine vakfetti. Yahudi cezalandırılmadıkça para ve ticaret elinden alınmadığı sürece tüm insanlığın başının belası olmaya devam edecektir. Tüm insanlığın Yahudilere karşı birleşmesi dileğiyle..
 Selam ve Dua ile Kalın..
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum