Derya Gündüz

Derya Gündüz

[email protected]

EMPATİ

03 Kasım 2025 - 23:00

Empati yapan insan, odasındaki her pencerenin başka bir açıya baktığını fark eder. Ayrıntılarla ilgilenmeye daha fazla odaklanır. Hep kendini düşünmenin yersiz olduğunu ve çevresindeki olayların da başka kişilerle ilişkilendiğini özümser. Aydınlanmalar yaşarken kendi türlerinden yabancılıkları keşfeder. Benzerleri sayesinde ise onlarla yakınlık kurar.

Empatinin diğer bir manası da “anlamaya çalışmaktır” aslında. Kendisini, yargısız infazların kurbanı olarak gören kişilere el uzatmaktır. Ağacın dalları dahi aynı olmamakla beraber, yaprak tomurcuklarının olgunlaştıklarında, her bir rüzgara karşı savrulmaması beklenebilir mi? Savrulan yaprak iyi tutunamadığı için mi savruldu? İsterseniz etiketi yapıştırıp geçelim. Bu başkaları hakkında düşünürken çok fazla mesai harcamamız için kullanılan zararlı bir yöntem. Her şeyin niteliğinin parayla ölçüldüğü bu devirde “insancıklarımız” maneviyatı maddiyata çevirmenin yolları arasında empatinin bulunmadığını anlamakta pek geç kalmadılar. Oysa o yaprağa kaç şiddetli rüzgar atlattın? Hiç kedi tırmığı yedin mi? Sonbaharda rengin solarken neler hissettin gibi sorular sorulsaydı eminim o yaprağın da sizlere anlatacağı bir şeyler olurdu. Yalın ayak dolaşırken onun üzerine, belki de ayağınızı acıtmayacak bir şey olduğunu düşündüğünüz için basma cüretinde bulundunuz. Bunu yaparken de empati yeteneğinizin oldukça gelişmiş olduğunu düşünüyordunuz.

 Kalbini kırdığınız kişiler belki de sizi en çok seven ve size en çok değeri veren kişilerdi. Siz o kişilere empatik bir yaklaşım sergilediğinizi düşünürken; o kişi yerine çok fazla çıkarımlarda bulunarak yine kendinizi onun gibiymiş gibi değerlendirmiş olabilir misiniz?

 İnsan öğrenmeyle şekillenen bir varlıktır. Yetiştirildiği ev, büyüdüğü çevre, kendini geliştirmek için uğraştığı alanlar/dallar vb. Kaldı ki beynin de kendisini savunabilmek için çeşitli mekanizmaları var ve bu mekanizmayla hafızamızda küçük oyunlar oynar. Beyninin bile bu kadar karmaşaya sahip olduğu canlıların tekdüze tepkilerle bir hayat sürdürmesi beklenemez. O, bu hayat karmaşasında destek ararken sizin ezici bakışlarınızla karşı karşıya geldiğinde daha da yaşantısının içinde küçülür.  
 Yardım istemek basit değildir. İşlerini kendi başına halletmek durumunda kalan kişiler yardımı en son aşama olarak görür. Uğraştığı sorun onun için o kadar büyüktür ki başkalarına açıklamak bile ona yorucu gelir. Bu yüzden yardım istedikleri kişilerin dışındakilere sorunlarını duyurmamaya çalışırlar. O kişi veya kişilerse onu anlamak yerine sorunun üzerine sorun katmamalıdır. Onun istediği kadar yardım edilmelidir.  

 Empati yeteneğinden yoksun olan insanların ilk aklında kendi çıkarları vardır. Bu çıkarları korumak için yardım isteğinde bulunan kişilere zeytin dalı uzatıyormuş gibi görünebilirler. Ancak maskelerinin altında hep bir sinsilik yatar. Sizin yardım isteğinizle alay edebilir, küçümseyebilir, birine duyurmak için can atabilirler. Bu saydığım özellikteki kişilerde sempati de aranmaz. Sadece kendilerini sempatik göstermek için “mış” yaparlar.  

 Sağlıklı olan kişiler arası iletişim de ise her kişinin bir birey olduğunu kabul etmek yatar. Onunla tanışana kadar kendi sorunlarına bir şekilde çözümler aradığını unutmamak gerekir.  Yerinde olsam ne yapardım? Sorusunu sanki onun hayatında oymuş gibi davranarak kişi hayatına müdahale edilmemelidir. Yaşamın ne getireceği ve ne götüreceğini oturduğuuz yerden hesap edemeyiz. Ancak ilk paragrafta bahsettiğim gibi ara sıra odanızın penceresindeki manzara da olmuş olabilecek değişiklikleri yakalayabilmek, bizlere tecrübe kazandıracaktır.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum