Reklam

MÜZİK DÜNYASINDA OSMAN ÖZTUNÇ GERÇEĞİ VAR !

Şarkılarıyla müzik dünyasında iz bırakan bir isim olan Osman Öztunç ile İstasyon Haber olarak yapmış olduğumuz özel röportajda Genel Yayın Yönetmenimiz Devriş Ahmet Şahin’in sorularını cevapladı.

MÜZİK DÜNYASINDA OSMAN ÖZTUNÇ GERÇEĞİ VAR !
05 Ocak 2025 - 13:29
Soru 1:  İki cümle ile Osman Öztunç kimdir? Kaç şarkısı var? 
Cevap1: Ozandır, sanatçıdır. Seslendirilmiş eserlerimin sayısı üç yüz civarında olmuştur.
2- Soru: Sadece konser sanatçısı mısınız? Bar yada gece kulüplerinde neden çıkmıyorsunuz?
2 Cevap: Kendi prensiplerime uygun sahneleri tercih ediyorum. Çeşitli eğlence mekanları ya da kulüplerde de sahne alan sanatçılar şarkılarımı okuyorlar. O da ayrı bir keyif.
3- Soru: Sizce star olmak nedir? Size neyi ifade ediyor?
Parlamış, yıldız ve şöhret. Devlet düzeyinde bilinir, üst kadrajda tanınır olmak. Bunların bir çoğu  toplumun kültür seviyesini belirlemekte pek mahirdirler.
4- Sizden isteyen herkese şarkı verir misiniz, yoksa kıstaslarınız var mı?
4- Bir çok sanatçı şarkılarımı yorumlamak istedi. Dönemin şartlarını göz önünde bulundurarak verdiklerim ya da vermediklerim oldu. Ancak sanat dünyasına ilk adımlarını atan, eserleri güzel yorumlayan , heyecanı yüksek sanatçılara eserlerimi okumaları için benden izin istemelerine gerek olmadığını söylemişimdir.
5- Bir yıl içinde kaç konser veriyorsunuz? Konserlerinin doluluk oranı ortalama nedir?
5- Konser sayısı ve katılım oranı ülkemizin ve toplumumuzun içinde bulunduğu zemine göre değişiyor artık.
6-Aynada kendinize baksanız Osman Öztunç’u nasıl över ya da eleştirirsiniz?
6- Ayna karşısında övgü ya da eleştiri nasıl yapılır bilmiyorum. Hüzünlüyken, üzgün biçimde “Ya gördün mü?” Sevinçliyken de tebessümle veya gülerek  “Ya gördün mü?” dediğim olmuştur. Kendime seslenişlerimde cümlelerim pek değişmiyor.

7- Müzik dünyasında ne gibi yanlışlar yaptınız? Neleri doğru yaptınız?
7 - Geçmişte de günümüzde de birçok sanatçının hayal edemeyeceği siyasi ve sanat teklifleri şahsıma gelmiştir. Ben kendi doğrularımla hareket ettim ve etmekteyim. Bazen bu bugünün doğrusu yarının yanlışı olabiliyor.  Tabii şu mühim mesele de var; geçmiş dönemlerde medyanın sosyali yoktu,  sanatın, sporun, siyasetin ve ticaretin medyası ve ayakları vardı. Bunlar  hala da varlar. Ben o ayakları öpmedim, onlarda benim ellerimi öpecek  değillerdi. Osman Öztunç yalnızdır, tek başına ayakta kalmıştır. O da bu kadar olmuştur halime şükür.

8- Osman Öztunç’un bundan sonraki hedefleri nelerdir?
8- Yıllar öncesinde Türk ve dünya edebiyatına kazandırmış olduğum; bir edebi tür, bir nazım şekli ve dört özellik isteyen yani işaret sıfatıyla yazılabilen nazım biçimlerini tanıtmak olacak gibi görünüyor. Bazı üniversiteler kendi bünyelerinde öğretim görevlisi olarak çalışmamı istiyorlar. Duruma göre bir çalışma disiplini oluşturacağım. Yine sazımla, sözümle, bestelerimle Youtube kanalımda, sevenlerimle şarkılarımı deyişlerimi buluşturacağım.

9-Her şarkınızın bir yaşanmışlığı hikayesi var mı? Neye göre yazarsınız? Tanıtmak istediğiniz şarkının adı nedir? Söz ve müziği kime ait? Aranjörlüğünü kim yaptı? Hangi müzik firmasından çıktı?

9- Şarkılarımın bir kısmı toplumun milli veya protest duygularının dışavurumlarıdır. Şarkılarımdan bazıları başkalarına ait yaşanmışlıkları duyup-dinleyip bunları konu etmektedir. Bazıları ise kendi gönül dünyamın söze ve müziğe yansımalarıdır. Son zamanlardaki çalışmalarım böyle. Son şarkımın adı  “Aklım Sende Kaldı’’ ondan öncekiler de çok güzel. Gelecek aylarda ki eserlerimin de ayrı bir ahengi olacaktır. Müzik firmalarının bazıları rica minnet ederek güzel şarkılarımı güzel vaatlerle aldılar.  Ancak diğer sanatçılara milyonlarca Youtube gösterimi ve mesaj satın alıp, benim şarkılarımı  kendi kaderlerine bıraktıklarını gördükten sonra kendi Youtube sayfamda organik dinleyici olan gerçek takipçilerimin beğenisine sunmayı tercih ettim. Artık firma yok. Ağır çalışmalar olmayınca aranjör ihtiyacı pek duymuyorum. Üç yüz civarında bestelediğim şarkılarımın dokuz ya da on kadarı beğendiğim şairlerin şiirleridir.

10- Soru: Sanat ve Toplum adına neler söylersiniz?

 10- Cevap: Sanat ve toplumu, toplum içinde yalnızca adı kalmış kadın üzerinden okumalıyız. Ülkelerin, halkların ya da toplumların varlık sebebi kadındır ve sanattır. Ancak, sanat ve kadın bir yangın ortasında kaderlerine terk edilmiştir. Hangi yüksek makamın yahut bahsettiğiniz starların  merhamet eli onlara uzanacaktır? Yine ben söyleyeyim hiç birinin. Ülkemizde susturulmuş kadın, küstürülmüş sanat vardır. İhtiyaca uygun övgüyle taçlandırılmış, sevgiye muhtaç bırakılmış kadın ile sanat ve kadın analojisi kurulabilir. Yerleşik siyaset içinde kadının yok derecedeki varlığı, topluma dayatılan sanatçı yapılanmalarıyla açıklanabilir. Gerçek yine şu ki sanatçı olarak dayatılanların arkasına saklandığı duvar sanattır. Sanatın beni bunların elinden kurtar diye seslendiği ise gerçek sanatçılardır. Sanatın kendisi sanatçıya muhtaç bırakılmıştır ki sanatçının halini düşünemiyorum.

11- Sizin için filozofik bir yapınızın olduğu ve edebiyat dehası dendiğini biliyor musunuz?
11- Duyuyorum

12- Ülkemizde ve dünya edebiyatın da beğendiğiniz edebiyatçılar var mı?  Sizin üç şiirinizi Instagram’da gördük takipçilerinizin dikkatini ne kadar çekti bilemeyiz fakat ünvanlı  akademisyenlerde telefon trafiği yaşandığını bizzat ben biliyorum. Yüksek takdir ve beğeni aldınız, bunların  üst düzey şiirler olduğunu söylediler. Kime yazdınız? Ne zaman yazdınız?  “Gülüyle kuruyan yaprağıdır’’  sözüyle binlerce yıldır yazılan Gül ve Bülbül  söylemlerinin asılsız olduğunu mu dile getirdiniz.

12 Ülkemiz ve dünya edebiyatında beğendiğim edebiyatçıları saymakla bitiremem. Herkesin, her kesimin en azından isimlerini bildikleri ama ayrı iklimlerin mihenkleri olan; Tolstoy, Hafız, Mevlana ve Tebrizli Şems, Hüseyin Nihal Atsız, Yunus Emre vardır. Kıymetli hocaları yormuşuz, değerlendirip güzel sözlerle beni andıkları ve beğendikleri için sağ olsunlar. Siz de öyle. Şiiri yayınladığım gün yazdım, genelde de öyle olur. Yüz yüze tanımadığım bir çok kimseden isyan dolu mesajlar aldım, “ilham kaynağın kimse çok güçlüymüş” falan diye. Gül-bülbül kafiyesi zevklidir, ben de kullanırım ara sıra. İnsanların zihninde kabul görmüş bir imge fakat aslı ispat gerektirir onu da istemem zaten bana ne. Gül-bülbül hikayesiyle vakit geçirene kadar çok bildiklerini sandıkları edebiyatlarını tam olarak gözden geçirsinler. Bu gömleğin düğmeleri binlerce yıl önce yanlış iliklenmiş. Sözün ve gücün sahipleri bunu bilemez, çözemez; cesaret de edemezler zaten. Edebiyat kültürcülerinin hafızaları da depreme maruz kalır. Meseleyi 2007 yılının sonlarına doğru ben de unuttum.

13 Eski şarkılarında bir isyan var ve hala durdurulamıyor. Sen susunca bu tür şarkılar da sustu. Özel hayatın nasıldır? Evli misin, ailen var mıdır? Ne yaşarsın, hayatında sinirlenme küsme kızma olur mu?  İlk sorumda iki cümle ile Osman Öztunç kimdir demiştim. Yanlış anlamazsan benzeri bir soruyla sizi rahat bırakmak istiyor ve son sorumu soruyorum.  Sen kimsin?
13- Sahnelerde şarkılarımın protest olanlarını seslendirdiğim zamanki coşkun ruh halim, sinirli gibi algılanıyor. Normal hayatımda nahif biriyim. Etrafımda olanlar sahnedeki Osman’ı göremeyince çok şaşırırlar. Sen başka birisin derler. İki yetişkin oğlum var fakat evliliğim yok. Küsmeyi beceremem küsenlerden hiç hazzetmem. Kızgınlığım anidir, bir anda barut olurum ama birkaç dakika sürmez neye kızdığımı unuturum. İnsanım ben Leyla’dan doğma Süleyman’ dan olma Osman.
https://www.youtube.com/watch?v=ZEWFzmXQcfQ

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum