Bir Alo'ya, Bir Tık'a Kanmayın !
21 Ekim 2025 - 01:47
Teknoloji çağında dolandırıcılık, artık sadece kapıdan giren hırsızlarla sınırlı değil. Bugün suç, cebimizdeki telefondan ya da bilgisayar ekranından giriyor hayatımıza. “Savcıyım, polis memuruyum, hesabınız FETÖ tarafından ele geçirildi.”, “Kargonuz gümrükte kaldı, şu linke tıklayın.” , “Banka hesabınızdan şüpheli işlem yapıldı, güvenlik için bilgilerinizi paylaşın.” Bu cümleleri hepimiz duymuşuzdur. İşte bu ifadeler, modern çağın en yaygın suçu olan telefon ve internet dolandırıcılığının klasik başlangıç cümleleridir.
Dolandırıcılar artık yalnızca teknik bilgiyle değil, psikolojik manipülasyonla da çalışıyor. Kurbanlarını korkutarak, paniğe sevk ederek ya da “yatırım fırsatı”, “hediye kazandınız” gibi vaatlerle güvenini kazanarak kandırıyorlar. Bu yöntemlerin en tehlikelisi, insanın “devlete güven” duygusunu sömürmesidir. Çünkü vatandaş, “savcı” ya da “polis” unvanı duyduğunda doğal olarak itaat eder. Oysa unutmayın: Hiçbir kamu görevlisi sizden para veya banka bilgisi istemez. Bir savcı ya da polis sizi telefonla arayıp “hesabınızı kontrol altına alacağız” demez.
Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, dolandırıcılığı “hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, zararına menfaat sağlama” olarak tanımlar. Ancak bilişim çağında suçun işleniş biçimi değiştiği için TCK 158/1-f maddesiyle “bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması” suretiyle işlenen dolandırıcılıklar, nitelikli dolandırıcılık sayılmıştır. Bu durumda ceza çok daha ağırdır: “Üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası.” Yani telefon, internet, sosyal medya veya banka uygulamaları kullanılarak yapılan her türlü dolandırıcılık artık sıradan bir suç değil; teknolojik suçtur ve ciddi hapis cezaları öngörülmektedir.
Bu tür dolandırıcılık olaylarında mağdurlar çoğu zaman utanır, suçluluk hisseder ve şikâyet etmekten çekinir. Oysa şikâyet edilmeyen her suç, yeni mağdurların kapısını çalar. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, vakit kaybetmeden Cumhuriyet Savcılığına, Emniyet Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ya da 112 Acil Çağrı Merkezi’ne başvurun Günümüzde dolandırıcılık olaylarının büyük bölümü dijital izlerle çözülebiliyor. BTK kayıtları, IP adresleri, banka logları ve HTS dökümleri sayesinde suçun izi sürülüyor ve failler adalet önüne çıkarılıyor.
Bir telefon araması, bir mesaj ya da bir internet bağlantısı… Bir anlık dikkatsizlik, yılların birikimini, emeğini ve huzurunu yok edebilir. Unutmayalım: Dolandırıcılığın panzehiri teknoloji değil, bilinçtir.
Ne demişler: “Güven iyidir ama kontrol daha iyidir.”
Kendinize ve verilerinize sahip çıkın — çünkü bir “alo” ya da bir “tık” her şeyi değiştirebilir.
Dolandırıcılar artık yalnızca teknik bilgiyle değil, psikolojik manipülasyonla da çalışıyor. Kurbanlarını korkutarak, paniğe sevk ederek ya da “yatırım fırsatı”, “hediye kazandınız” gibi vaatlerle güvenini kazanarak kandırıyorlar. Bu yöntemlerin en tehlikelisi, insanın “devlete güven” duygusunu sömürmesidir. Çünkü vatandaş, “savcı” ya da “polis” unvanı duyduğunda doğal olarak itaat eder. Oysa unutmayın: Hiçbir kamu görevlisi sizden para veya banka bilgisi istemez. Bir savcı ya da polis sizi telefonla arayıp “hesabınızı kontrol altına alacağız” demez.
Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, dolandırıcılığı “hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, zararına menfaat sağlama” olarak tanımlar. Ancak bilişim çağında suçun işleniş biçimi değiştiği için TCK 158/1-f maddesiyle “bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması” suretiyle işlenen dolandırıcılıklar, nitelikli dolandırıcılık sayılmıştır. Bu durumda ceza çok daha ağırdır: “Üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası.” Yani telefon, internet, sosyal medya veya banka uygulamaları kullanılarak yapılan her türlü dolandırıcılık artık sıradan bir suç değil; teknolojik suçtur ve ciddi hapis cezaları öngörülmektedir.
Bu tür dolandırıcılık olaylarında mağdurlar çoğu zaman utanır, suçluluk hisseder ve şikâyet etmekten çekinir. Oysa şikâyet edilmeyen her suç, yeni mağdurların kapısını çalar. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, vakit kaybetmeden Cumhuriyet Savcılığına, Emniyet Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ya da 112 Acil Çağrı Merkezi’ne başvurun Günümüzde dolandırıcılık olaylarının büyük bölümü dijital izlerle çözülebiliyor. BTK kayıtları, IP adresleri, banka logları ve HTS dökümleri sayesinde suçun izi sürülüyor ve failler adalet önüne çıkarılıyor.
Bir telefon araması, bir mesaj ya da bir internet bağlantısı… Bir anlık dikkatsizlik, yılların birikimini, emeğini ve huzurunu yok edebilir. Unutmayalım: Dolandırıcılığın panzehiri teknoloji değil, bilinçtir.
Ne demişler: “Güven iyidir ama kontrol daha iyidir.”
Kendinize ve verilerinize sahip çıkın — çünkü bir “alo” ya da bir “tık” her şeyi değiştirebilir.







YORUMLAR