Reklam
Reklam
Reklam
AKŞEHİR BEYEFENDİSİ

AKŞEHİR BEYEFENDİSİ

[email protected]

VUR DEYİNCE...!

25 Ekim 2021 - 00:51

Merhabalar efendim, hayırlı, uğurlu günler, bol çalışmalı, bol üretimli, bol taşlamalı beklentiler…
Dil söyler kırılır insan, kalem yazarsa bükülür insan…
Evet, başlar başlamaz ilk satırda dahi düşündürmek ve “vurmak” istedim…Bakalım nereye kadar vurup, devireceğim lobutları…
Hakkını yediklerinizin, hukukunu çiğnediklerinizin gazabından ve dahi ahirette huzuru mahşerde mizan terazisi kurulduğunda kaçacak delik arayacak, ancak tüm uzuvlarınız, kilitlenip, sizi kıpırdatmadan onlar dile gelip, konuşacak! 
Yazılı sınavda ve sözlü sınavda başarılı olduğu halde şu kişinin işe girme hakkını gasp ettin, onun kazanacağı, başaracağı, yaşayacağı her şeyi yaşatmamış oldun. Kul hakkı yedin!
Ondan daha düşük puan alanları işe alıp, yine elde ettiği hakka ulaşmasına mani oldun. Kul hakkı yedin!
Personel alım şartlarında olan ikamet şartı olduğu halde, ikamet şartı tutmayanları işe aldın. Kul hakkı yedin!
Vazifeye başlayıp, gereğince işlem yaparak, vatana millete fayda sağlamasına engel oldun. Kul hakkı yedin!
Bir insana iftira ile çamur atıp, görev yerinden layık olmadığı başka bir görev yerine gönderterek, yine vatana millete faydalı olmasına engel oldun. Kul hakkı yedin!
İnsanların üzerine kara çalarak, onların etrafındaki insanlar nezdinde olumsuz ve kötü tanınmasına yol açarak, yine faydalı değil tam da tersine zarara yol açmasına sebep oldun.  Kul hakkı yedin!
Kul hakkı yedin!
Kul hakkı yedin!
Kul hakkı yedin!
Böyle daha nice durum ve sonuçları sıralayabiliriz. 
Peki bunları yapanlar kimler..? Ben, sen, o, biz, siz, onlar…
Yani şu an bizden birileri olanlar, bizden; sandık zamanı, yetki isteme zamanı, görev isteme zamanı geldiğinde kapımızı aşındırıp, sonra yüzümüzü hiç görmeyip, geldiği yeri unutanlar mı yani?
Yoksa yetişip adam oldum deyip, babasını ayağına getirtenler mi?
Öğretmenini görünce bir tebessüm bile etmeyip, elini değil ayağının altını öpmeyip, onların doğru gösterdiği, öğrettiği doğruları uygulamayıp, kendini adam sananlar mı?
Yetiştiği bu topraklarda anasına, babasına, vatanına milletine, memleketinin hayrına değil de, şerrine çalışanlar mı? 
Öğrendiği doğruları değil de, yanlışları çoğaltıp, yanlışlarla yaşamaya devam ederek, bundan sonraki nesillerin de yanlış yetiştirilmesine vesile olanlar mı?
Adına milli kelimesini ekleyerek, sadece lafta kalan, hiçbir şekilde gerçekten milli birlik ve beraberlik için değil, vatan toprağını ya da üzerindeki yapıları birilerine satanlar mı?
Kendi vatanında kalıp, vatanı için canını da vermek yerine, Akdeniz sahillerinde güneş gözlüğüyle sefa sürenlerin topraklarını korumaya, savunmaya giden Mehmetçiğimizin ailesini gözü yaşlı bırakanlar mı? 
Daha vurayım değil mi kantarın topuzunu elime almışken..?
Hak, hukuk, adaletten bahsedip, yetimin, öksüzün, garibin nasibine el koyup, gasp edenler mi?
Sizin zalimliğinizin, Allahın (C.C.) muktedirliğinin yanında nokta kadar değeri yoktur.
Bunu da böyle bilin..!
Akşehir Beyefendisi der ki: “Güç biter, biter de, liyakati olan devam eder..?”
Demem o ki, 
Dünyanın Ortası Akşehir’den, Gülmecenin Başkentinden, Nasreddin Hoca 
Diyarından, Hürmetlerimle…
Ya tutarsa…
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum