OCAK


 Bir hafta aradan sonra yine sizlerleyim değerli dostlar. İçinde olduğumuz Ocak ayı için bu hafta da senesini tamamlayana dek adet olduğu üzre içinde bulunduğumuz ay için Şiir ve Edebiyat dünyamızdan tanıdığımız bazı Şair ve Yazarları anacağız. Ocak ayı malumunuz doğum günü olarak bayağı bir kalabalık, vefatları ile bizleri üzenler ve ebediyyete uğurladıklarımız da hiçte az değil doğrusu.

          Elbette hepsinden söz edip anmak burada mümkün değil lakin akıllarda en yer etmiş olanlar nezdinde başlayacak olursak kronolojik olarak ilk başta, 05 Ocak 1975 tarihinde vefat etmiş Arif Nihat Asya. Ulusçu şiirleriyle dikat çekti. Yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Türklüğü yücelten şiirleriyle bilinirdi. 
''Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.''
Herkesin ta ilkokul yıllarından aklındadır sanırım ''Bayrak'' şiiri dizeleri.

          09 Ocak 1964 yılında vefat etmişti Halide Edip Adıvar. Kurtuluş Savaşı döneminde ulusçu, milli duyguları öne çıkaran roman ve öyküleriyle bilinir. Ve tarihler 09 Ocak 1990 yılını gösterir, Cemal Süreya terkeden bu dünyayı. İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biridir.
''Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.''

          12 Ocak 1905 tarihinde Hüseyin Nihâl Atsız doğdu. ''Bir millete, geçmişini unutturmak, onu yok etmenin ilk şartıdır.'' diyen Nihal Atsız, yazdığı makalelerle mahkemelik olmuş ama Türkçülük düşüncesinden de asla vazgeçmemiştir.  22 Ocak 1933 yılında ise Sezai Karakoç doğdu. Türk düşünüş ve edebiyat tarihine ismini altın harflerle yazdırmış olan derin ve saygıdeğer aydınlarımızdan biridir.
''Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.
Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara,
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...''

24 Ocak 1962 Ahmet Hamdi Tanpınar, 28 Ocak 1953 Neyzen Tevfik, 29 Ocak 1957 Ziya Osman Saba, 28 Ocak 1981 Özdemir Asaf yine Ocak ayı içinde ebediyyete göç eden isimlerdi.
''Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia''
          Evet kabaca budur Ocak ayının özeti edebiyat ve şiir dünyamızda yer etmiş şair ve yazarların aramızdan ayrılışına vesile olan Ocak kıştır, soğuk ve hüzünlüdür elbet aramızdan ayrılanların geride bıraktıkları bir çok mısrada olduğu gibi. Ayrılık kaçınılmaz ve kati. Haftaya görüşmek üzere.