İKRAMLAR

YÜKSEL KÖKER yukselkoker58@gmail.com

Asırlara kafa tutan vahşi kayalıkların üzerinden bir parça koparmayan rüzgarın câna yaptığına bak!.. Bir omuzuna düşürmüş kestane rengi saçlarını ve gülüşüne bıraktığı rüzgâr çiçekleri. Buna sebep ne sorsan? Sen değil diyeceği tutar ve diz kıran ikramlarında tebessüm etkisi hoş vakit ile leblerinde suskun terennümleri...

Toz konduramadığın neym kelime oyunlarına çok dikkatli bak, çünkü başka türlü izahı yok ve dahi mizahı da! Ne yazarsan yaz, bir önceki yazdığından kendi ağırlığının fazlasını taşıyor kelimeler ve gittikçe ağırlaşıyor. Taşımak zor olsa gerek düşüncesinin etrafında dönüp duruyorsun ve gücünü toplayıp yoluna devam etmek zorunda olduğunu fark ediyorsun...

Sesinin rengini gördün, çifte kavruk gözlerin kokusunu işittin, olmadı fazladan gülen yüzünde durdurduğun zaman ile yıllar geçirdin... Ve geriye dönüp bir baktın bir arpa boyu yol değil kaldığın. O halde ne olacak? Hiçbir şeyin hiçliğinde her şey desen, bir hiç uğruna bir ömür harcadığın gelecek aklına!

Uyandın bitti ve rüyâdır bu tesellisinde bir ömrün tükenișiyle şehrin ışıklarında kaybolan silueti... Bir daha gelir mi gelmez mi bilinmez lâkin uyanmayacağın bir rüyada buluşacağın aşikar. Şimdi uyu diyecekler ve esrik rüzgarın sesi!.. Nereye sürüklendiğini bilmeden sesinde kaybolma vakti ve vakti saati yerli yerinde.