Yas Var Göğümde
Lacivert bir denizden söküp almak gibi kendimi
Göğün göçmen kuşlarına el sallarken
Acıya adres olan kalbim durmadan kanıyor
Anladım, yas var göğümde
Halbuki yarayı seven sineklerden
Maviye kaçışımız aynıydı kuşlarla
Kendi söküğünü dikemeyen terziden beterim şimdi
Hadi gidelim şiire uçun gelin
Karlı, puslu havalar yol sever
Yol var kendi içine yürür
Yol var taşları sökülmüş yerinden
Yol var bir ölüyü taşıyor yol boyu
Yol var geçit vermez gidene,gelene
Hepsi uzak,hepsi çıkmaz,kar var diz boyu
Gök kendini yola seriyor ışıl ışıl
İzleri kaybolmuş bizden önce gidenin
Seni duvara çiviler kalem tutan ellerin
Pinçik pincik dökülür de bedenin
Buz gibi toprağın ateşinde yanarsın
Susmaya giden dilim kan kusuyor
Sökülüyor kökünden zeytin ağaçlarım
Rüzgara türkü yakıyor savruk saçlarım
Anamın helal sütünden sağıyorum kendimi
Ilık ılık akıyorum kalbimden göğe doğru