Kıyı...

SEVİL KÖSE sevil.kose.mehmet@hotmail.com

Sığdıramayınca  içi daralmış ruhumu şiirlere 
Gidip bir bulutun denize yağmasına dalarım seyire
Dalga boyu hırçınlığım sicim gibi inince solgun yüzüme 
Kendini dövüp duran bir kıyı olurum çırpınmam nafile 
Ne zaman diner bilmem bu içimdeki fırtınanın gümbürtüsü
Yosun tutan taşların o hüzünlü gurbet türküsü
Çarşaf gibi mavi denizin üstünde huysuz martıların süzülüşü
Dip dalganın kendi içinde  kendini dövüp saçını başını yoluşu
Siyah beyaz filmin makarası koptu en inceldiği yerden
‘’Sevgi neydi’’ derken ,emeği gözden çıkardık dünden
Geriye bir deri bir kemik ruhsuz bir beden kaldı benden
Ruhuma  toprak atan küreğin sapındaki el de benden
Bayram sabahında şeker verilmeyen çocuk kadar kırgın
Sevinçleri ödünç alınmış yetimim, kendime bile dargın
Kaç sökük diker  bu el, yırtık uçurtmam rüzgara sürgün 
İğneyi ilk önce  kendime batırıyorum hep ,kanıyor yüreğim yorgun
Gördün mü, bir dağ yıkıldı gümbür gümbür içimde
Bir ay patlattı kendini  alevden ateş topu gökyüzünde
Dünün bana bıraktığı  kuşsuz  gökte deniz boşluğu suskusunda
Düşlerimi döktü mevsim dişlerimi döker gibi ağzımda
Aşkın çocuğuyum ,sığdırmayın  beni biçilmiş kalıplara
Dardı, boldu, kısaydı, uzundu kesin çıkartırım bir arıza
Şehire sığmam,  şiire sığmam, yere sığmam, göğe sığmam
Kim bilir  toprak da güneye bakan bir karınca yuvasında uyur kalırım
Şiirlerimin azık ve rızık yuvasının kıyısında.......