Şehirlerin Kaderine Dokunan İnsan !

İbrahim Günay xcygnay@hotmail.com

Şehirlerin Kaderine Dokunan İnsan!

Bazı şehirler vardır; sadece taşından toprağından ibaret değildir. Hafızası vardır, iddiası vardır, sabrı ve vakarı vardır. Konya da işte bu şehirlerden biridir. Ve her şehrin kaderine dokunan insanlar olur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Konya’ya bakışında da tam olarak bu dokunuşu görmek mümkün.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un geçtiğimiz hafta Konya’da yoğun bir program trafiği oldu. Meram Belediyesinin ve Konya tarihinin en kapsamlı dönüşüm adımlarından biri olan Suriçi Çarşısı Kentsel Dönüşüm Projesinde 1. Etabın açılışı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla gerçekleştirildi. Programda Murat Kuruma inanılmaz bir sevgi seli vardı. Tabiri caizse izdiham yaşandı. Sayın Bakanın Konya programındaki ikinci durağı, mezunu olduğu Selçuk Üniversitesindeydi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Bakan Kurum’a, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz tarafından fahri doktora payesi takdim edildi. Sayın Bakanın bir sonraki programı ise baba ocağı olan Karapınar’daydı, Karapınar Belediyesi’nin yeni hizmet binası açılışı ve Sultan Selim Camisi çevresinde hayata geçirilecek kapsamlı kentsel dönüşüm projesinin temeli atıldı.


“Yapıldı” Demekle Yetinmeyen, “Yakıştı mı?” Sorusunu Soran Bir Anlayış

Murat Kurum için Konya, bir program durağı ya da takvimde işaretlenmiş sıradan bir şehir değildir. Konya, Anadolu’nun omurgasıdır; tarımın, maneviyatın, şehircilik kültürünün merkezidir. Bu yüzden olsa gerek, Konya’ya dair her meselede yaklaşımı teknik olduğu kadar vicdanidir de. “Yapıldı” demekle yetinmeyen, “yakıştı mı?” sorusunu soran bir anlayışın izlerini görmek zor değil.

Deprem gerçeğiyle yüzleşen Türkiye’de, sağlam şehirler inşa etme sorumluluğu omuzlarda ağır bir yük. Konya bu noktada çoğu zaman sessiz ama stratejik bir rol üstleniyor. Murat Kurum’un Konya’ya yönelik kentsel dönüşüm, sosyal konut ve çevre projelerinde gösterdiği hassasiyet, bu şehrin geleceğini günü kurtaran değil, nesilleri koruyan bir bakışla ele aldığını gösteriyor. Konya’yı betonla büyütmek yerine, planla ve kimlikle büyütme çabası dikkat çekiyor.


Şehir, Bir Miras Olduğu Kadar Bir Emanet

Bir de işin çevre boyutu var. İklim değişikliğinin tarıma etkilerinin en net hissedildiği şehirlerden biri Konya. Obruklar, kuraklık ve su yönetimi artık sadece bilim insanlarının değil, siyasetçilerin de birincil gündemi olmak zorunda. Murat Kurum’un bu konularda Konya’yı pilot şehirlerden biri olarak ele alması, meseleyi geçici değil yapısal çözümlerle ele alma niyetini ortaya koyuyor. Çünkü Konya’nın toprağı yorulursa, Türkiye’nin sofrası eksilir.

Elbette Konya, sadece projelerle anlatılacak bir şehir değil. Mevlana’sı var, Selçuklu mirası var, asırlık bir devlet aklı var. Murat Kurum’un Konya’ya dair söylemlerinde sıkça rastlanan “emanet” vurgusu da buradan geliyor. Şehir, bir miras olduğu kadar bir emanet. Bugünün yöneticileri, yarının vebalini de taşıyor.

Belki de Murat Kurum’un Konya sevdasını samimi kılan tam olarak bu: Gösterişten uzak, sessiz ama kararlı bir sahiplenme. Konya’ya her gelişinde objektiflere poz veren bir bakandan çok, dosyaların başında çözüm arayan bir şehir emanetçisi profili çiziyor. Konya, ilgiyi değil, ciddiyeti sever. Büyük laflardan çok, sağlam adımlara bakar. Murat Kurum’un Konya ile kurduğu ilişki de tam bu çizgide ilerliyor. Ve belli ki bu sevda, günübirlik değil; uzun soluklu, sorumluluk yüklü bir sevda.


Konya’da Siyasetin Yeni Rüzgarı ve Fatih Özgökçen’in Rolü

Son dönemde Türkiye siyasetinde gözlemlenen partiler arası geçişler sadece büyükşehir ve metropollerde değil, yerel düzeyde de dikkat çekiyor. Konya’da da muhalif partilerden seçilmiş belediye başkanlarının AK Parti saflarına katılması bu trendin net bir örneğini sunuyor. Konjonktür, bu dönüşümlerin sadece bireysel kararlar olmadığını, yerel siyasi dengeleri yeniden şekillendiren dinamik bir olgu olduğunu gösteriyor.


Fatih Özgökçen’in Konya’daki Siyaset Mimarisi

Bu siyasi geçişlerin Konya ayağında, AK Parti Konya İl Başkanı Fatih Özgökçen önemli bir aktör olarak ortaya çıkıyor. Ocak ayında görevi devralan Özgökçen, partinin Konya’daki teşkilatlanma ve saha faaliyetlerini hızla yeniden yapılandırdı. Genç ve dinamik bir yönetimle sahada görünür oldu, teşkilatların çalışmalarını organize etti ve partinin yerel imajını güçlendirdi.

Özgökçen’in siyaset tarzı, “görev odaklı” bir yaklaşımı benimsediğini sık sık vurgulamasıyla dikkat çekiyor. Kendisinin iddiası; bu süreçte önceliğin sadece parti siyaseti değil, vatandaşın sorunlarına hızlı çözüm ve istişare mekanizmalarının etkinliği olduğunu göstermek. Bu söylem, AK Parti’nin Konya’daki siyasi meşruiyetini pekiştirme çabasıyla örtüşüyor.


Sadece Parti mi, Yoksa Hizmet İttifakı mı?

AK Parti Konya yönetimi, bu geçişleri sadece siyasi kazanım olarak görmeyip hizmet anlayışını güçlendirme fırsatı olarak lanse ediyor. Bu çerçevede, ilin altyapı projeleri, çevre yolu gibi büyük yatırımların teşvik edilmesi ve genişletilmesi üzerinden bir “birlik ve beraberlik” söylemi kuruluyor. Özgökçen sık sık teşkilat buluşmaları, mahalle ziyaretleri ve istişare toplantıları düzenleyerek bu yönüyle partinin toplumla bağını güçlendirmeye çalışıyor.

Bu yaklaşımın merkezi iktidar ile yerel aktörler arasında daha sıkı bir koordinasyon hedeflediğini söylemek yanlış olmaz. Belediyelerin siyasi kimlik değişimleri; yerel hizmetlerin planlanması, devlet kaynaklarına erişim ve yatırım süreçleri gibi etkenlerle bir arada değerlendirildiğinde, bu dönüşümlerin siyasi sonuçlarının ötesinde pratik etkileri de var.


Konya Siyasetinin Yarını

Konya’da siyasi geçişlerin arkasında hem yerel aktörlerin stratejik tercihleri hem de merkez ile yerel arasındaki siyasi koordinasyon bulunuyor. Bu süreçte il başkanı Fatih Özgökçen’in pozisyonunu güçlendirdiği ve AK Parti için yeni bir saha momentumuna katkı sunduğu bir gerçek. Ancak bu momentumun sürdürülebilirliği ve muhalefetin bu tablo karşısındaki stratejisi, önümüzdeki dönemde belirleyici olacak.