KONYA SADECE BİR ŞEHİR DEĞİL BİR DURUŞTUR.
İnsanlık tarihi kadar eski olan Konya, M.Ö. 5000–6000 yıllarında bir yerleşim merkezi olarak kurulduğu anlaşılmaktadır. Hititler, Frigler, Roma, Bizans, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin hâkimiyetinde kalan Konya, Lidyalıların ve Perslerin istilasına uğramış; hem bir Türk şehri olarak hem de Avrupa ve dünyanın marka şehirlerinden biri olarak önemini korumuştur.
Kurtuluş Savaşı’nın ilk günlerinde Konya, iyi bir duruş sergileyerek Türkiye’deki ilk kadın mitingine ev sahipliği yapmış ve kadınlar işgale tepkilerini ortaya koymuştur. Savaş sırasında işgal görmeyen Konya, lojistik merkezi ve hasta askerler için sağlık ve tedavi merkezi olarak hizmet vermiştir.
Konya, Anadolu’nun en geniş topraklarına sahip olmasının yanı sıra geçmişi ve günümüzdeki kültürel mirasıyla, inançlarıyla öne çıkar. Anadolu Selçukluları ve Karamanoğulları’na başkentlik yapmış olması da şehrin tarihî önemini artırmaktadır.
Ulaşımının kara, hava ve demiryollarıyla rahat olması, sanayisi, geniş ve düz ovaları, yeşil alanları, mahalle aralarındaki parklar, bisiklet yolları, sağlık turizmi imkânları, temiz havası ve suyu, üniversiteleri, yoğun öğrenci nüfusu ve yöresel lezzetleri Konya’yı cazibe merkezi hâline getirmektedir.
Ruhuyla ve duruşuyla Konya:
• Düzen ve insicam, yani tertip ve uyumlu; • Temizlik;
• İstifade edebilirlik; • Güzellik, yani nezahet ve ruhların kaynaşması;
• Mutlu insanlar gibi mutlu…tüm bu hasletlere sahiptir. Mutlu şehirler, ruhu ve duruşu olan şehirlerdir.Konya’nın düzenli, güvenli ve emin bir şehir olması, güzelliği ise “Gez dünyayı, gör Konya’yı” deyimiyle vurgulanmaktadır; şehir, medeniyetlerin buluşma noktasıdır.
Konya yüzeyde yalnızca bir şehir gibi görünse de, derinliklerinde anlam barındırır. Tarih, inanç ve kültür hepsi Konya’da birleşir. Konya’da gezmek, tarihi geçmişi anlamak, bugünü değerlendirmek ve geleceğe emin adımlarla umutla bakmak demektir. Bu nedenle Konya, sadece gidilecek ve gezilecek bir yer değil; aynı zamanda hissedilen, düşünülen ve yaşanılacak bir şehirdir.
“Bir şehri imar ederken nesli ihmal ederseniz, ihmal edilen nesil gün gelir o şehri imha eder.” (Alıntı)
Kentsel dönüşüme de, gençsel dönüşüme de aynı anda ihtiyacımız vardır; ikisini bir arada götürmemiz gerekir.Konya’nın her konuda dik duruşu, aslının sembolüdür. Her şey aslına rücu eder; dik duruş nettir, net olacak ve asla unutulmayacaktır.