SEN NEREDESİN…?
Kıymetli okurlarım! Güncel konulara örnek teşkil ettiğinden yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum. Zamanın behrinde bir Kiliseye yeni atanmış bir Papaz bir gün kilisenin bakıcısını, yanına çağırmış ve şöyle demiş: “Evladım bizim kilisenin çanının sesi iyi çıkmıyor. Üzerine kargalar pislemiş, onları güzelce bir temizle demiş. Hizmetli, tırmanmış kilisenin kulesine, çanı güzelce silip süpürmüş. Ancak ertesi gün yine kargalar kilisenin çanını tekrar kirletmişler. Bu sorunu halletmek ve sık sık kuleye tırmanmaktan kurtulmak için çare aramışlar ve bazı insanların tavsiyeleri üzerine ve hizmetçinin de “şuraya bir tas şarap ile biraz peynir koyalım ve Şarabı içen kargalar sarhoş olup ya ölürler, ya da aşağıya düşerler. Onları çandan uzaklaştırmış oluruz demiş. Aradan bir hafta geçmiş, bakmışlar ki kargalar, hem şarabı içmiş, hem de çanın üzerine pislemişler. Bunun üzerine papaz ve hizmetçi, kargalara bakarak demişler ki: ”Siz Müslüman olsanız şarabı içmezdiniz, Hristiyan olsanız çana pislemezdiniz. Yahudi olsanız şarapla birlikte peyniri karışık yemezdiniz. Allah aşkına siz nesiniz.” diyerek kargaya serzenişte bulunurlar.
Kıymetli okur kardeşlerim! Maalesef günümüzde bazı insanlarda aynı bu hikayedeki gibi fikirsiz, günübirlik yapıya sahip bir yığın insan ve insan grupları mevcut. Her gelen otobüse binmesi modunda gözüküyorlar. Seküler bir hayat tarzını yaşadığını söyleyip, insanların ruhunu söküp ruhsuz bir nesil yetiştirme pişkinliğine soyunmuşlar; örneğin açıklıktan ziyade çıplaklığı savunur olmuşlar. Edep ve hayayı iç etmişler. Bunu da pek çok yerde başardıkları görülmektedir Müslüman bir inanca sahibim dediği halde, yaşadıkları hayat tarzı ve davranışları hiç İslami olmadığı örneğin “ altı kaval üstü şişhane” misali ne idüğü belirsiz Müslümanca olmayan giyim tarzları görülüyor. Bunlarda çok yerde başarı sağlamış görünüyor. Tarihin her safhasında olduğu gibi, ezilen, mağdur olan sıkıntılar içinde yaşamaya çalışan Anadolu'nun saf ,temiz, vatanına milletine bağlı dinine sadık mazlum yığınlar, tüm bu ahlaksızlığa, edepsizliğe rağmen kendini bu safsata emperyalizmin kuklası olmamak için örfüne, dinine, vatanına bağlı halde zor şartlar altında kendi benliğini korumaya çalışıyor.
Değerli okurlarım! Bir kaç kez köşe yazılarımda ifade etmiştim. İslam dini ve bilimler sosyal medyadan değil, sahih kaynaklarından yani kitaplardan öğrenilmesi gerekir. Öyle olmayınca insanları, yozlaştırma gayretinde olan insanların safsata bilgileriyle yaşamaya çalışırsanız gerçek bilgileri duyunca onun düşmanı olursunuz. Mesela araştırmadan hadislerin hepsi sahte deyip insanları Allah Resulüne olan bağlılıklarını ve sünneti bir hayat yaşamayı engelleme gayretinde olan zerzevat insanlar; önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, bu zavallılar zamanla ayetleri ve kuranı da dışlama gayretinde olacaklarını ifade etmiştim. O zamanda onlar için oluşmuş durumda. Örneğin. Bin dört yüz yıldır camilerde vaazlar da, güldür güldür anlatılan, kurandaki ayetlerde, İslami kaynak kitaplarda anlatılmasına rağmen, hutbede örtünme ve haya gibi konular ara ara anlatıldığı halde, buna karşı harekete geçen, bas bas bağıran zavallılar yeni duymuş gibi feryadı koparıyorlar. Hatta bir şahıs hutbede örtünme söylendi diye açılacağını beyan ediyor. Peki, zinanın haram olduğu, faizin haram olduğu, kul hakkının haram olduğu, rüşvetin haram ve melanet olduğu söylendiği zaman onları da mı protesto edip insanlığından uzaklaşacaksın. Yazık birilerine yaranmaya çalışarak insanlığından çıkıp gidiyor. İnanarak kapanan insanlarla ne uğraşıyorsunuz. Çin ki, bu anlatılanlar inananlara anlatılmaktadır. İnanmıyorsan seni ne ilgilendirir! Demek ki bunun altında başka bir şeyler yatıyor demektir. Dürziler gibi her dinden hoşuna gidenleri alıp din uydurdukları gibi kendilerine uygun bir din oluşturma pespayelikte oldukları görülmektedir. İmanın grisi, sarısı olmaz. Ya inanıyorsunuz dur, Ya da inanmıyorsunuz dur. Öyle olsaydı ilahi emirle gönderilmiş tüm peygamberler ve peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v) tüm gelen teklifleri elinin tersiyle iteleyip göndermez davalarını sürdürmezlerdi. İslam'a inanmıyoruz deyin. Sizde kurtulun ve İslam’ı da yanlış yollara saptırmayın.
Müslüman yalan söylemez. Sahtekarlık yapmaz. Yolsuzluk yapmaz. Rüşvet yemez. Kul hakkına girmez. Yetimin, öksüzün malına göz dikmez. Sözünde durur. Ahlaklı ve edepli olur. Sahtekarlık yapmaz vs tüm bunları yapıp Müslümanım diyenleri kullanarak İslam’ı ve samimi Müslümanlara lekeleyip kötüleyemezsiniz. Şayet yapıyorsanız yukarıdaki hikayenin içindesiniz demektir.
Anadolu’nun, samimi ve İslami hassasiyetle yaşayan insanlarının üzerlerinden ,kirli ve politik emellerinizi her kimseniz çekin. Selam ve Dua ile Kalın.