FİLLER, İNSANLAR VE FUSİFORM  HÜCRELERİ

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA mehmetceviz69@hotmail.com

 Kıymetli okur kardeşlerim, geçenlerde filler ile ilgili bir araştırma yazısı okudum. Bir fil de birçok insanın dahi sahip olmadığı vicdan ve merhamete sahip olduğunu anlatıyor. Yazıda diyor ki, bir fili bir ülkeden başka bir ülkeye örneğin Hindistan’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne uçakla taşımak gerektiğinde, kafesine civcivler yerleştiriliyormuş. Evet, doğru okudunuz…Minicik civcivler! Sebebi ise  devasa boyutuna rağmen fil, onlara zarar vermekten korkar. Uçuş boyunca, yanlışlıkla birine bile basmamak için tamamen hareketsiz kalır. İşte bu sayede uçağın dengesi sağlanır. Bu bile, filin ne kadar asil bir kalbe sahip olduğunun ilk göstergesidir.

      Bilim insanları filin bu davranıştan büyülenmiş olacak ki, araştırmalarını filin beynine kadar götürmüşler.(Bizim Bilim adamları da bilim ile değil, insanların hala kılık kıyafetinden şu görüşten bu görüşten gibi safsata ile uğraştıklarından dolayı bilim ve araştırmalarına hala dönmüş değiller çok yazık.) Neyse biz konumuza dönelim. Filin beyninde  nadir sinir hücreleri keşfetmişler bu hücrenin adı fusiform hücreler. Bu hücreler insanda da bulunurmuş. Bunlar öz farkındalık, empati ve sosyal algıdan  sorumlu olan hücrelermiş. Kısacası  başka bir ifadeyle; Fil yalnızca bedenen değil, duygusal olarak da büyük olduğu anlaşılıyor. Filler; Hissediyor, anlıyor ve sessiz bir bilgelik mefhumu ile hareket ediyorlarmış. İtalyan bilim adamı ve ressam aynı zamanda doğaya tutkuyla bağlı olan dâhi mucit Leonardo da Vinci, filler hakkında şöyle söyler: “Fil, doğruluğu, aklı ve ölçülülüğü simgeler. ”Devamında der ki “Filler, Nehre inerler ve orada bir tür saygı ve mahremiyeti koruyarak  yıkanırlar, sanki tüm kötülüklerden arınıyormuş  gibi yıkanmayı özenle yaparlar. Şayet yolunu kaybetmiş bir insanla karşılaşırsa, onu nazikçe doğru yola geri götürürler”
  Filler Asla yalnız yürümez: Her zaman bir grubun içindedirler, her zaman bir lider olur ve önde gider. Filler  utangaç olurmuş. Çiftleşmesini sadece gece yaparlar, sürüden uzakta  olurlarmış. Sonra temizlenir ve tekrar sürüye katılırlarmış. Yolda bir sığır sürüsüne rastlarlarsa, hortumları ile onları incitmeden kenara çekerlermiş. Ama en dokunaklı olanı ise Fil, ölümünün yaklaştığını hissettiğinde, sürüsünden ayrılır; Uzak, tenha bir yere gider ve orada, tek başına ölürmüş. Sebebi ise Genç olanların, onun gidişine tanık olmamasını   sağlamak içinmiş. mahcubiyetle, merhametle. onurla gruptan uzakta bir yerde sessizce ölüp giderlermiş. 

Kıymetli okurlarım! Fiillerde bulunan ,öz Farkındalık, duygudaşlık, sempati (empati) ve sosyal algı denilen ve özellikle İnsanda bulunması gereken bu vicdani değerler maalesef başta Siyonist Yahudiler olmak üzere dünyada bir çok insanda olmayan bu değerler, toplumlara, milletlere, İnsanlara baktığımızda filler kadar asaletli bir yaşamdan uzak yırtıcı hayvanlardan da beter bir ruh haline sahip oldukları ne acı. 

İnsanlığa yardımcı olmak ve hizmetinde bulunması için yaratılan can dostu hayvanların birçok merhamet yüklü hikaye ve örneklerini görebiliyoruz. Binlerce km uçan hayvanları. Sahibi ölünce aylarca mezarının yanında yas tutup bekleyen, ölümüne yavrularını koruyup sarmalayan hayvanları. Örneğin “Kumrular gibi” birbirlerine sevgi ile bağlı eşlere söylenir. Kuş cinsi olan kumruların tek eşli olarak yaşamaları, eşi ölen  kumrunun, ölünceye kadar başka bir kumruya eş olmayan  bir davranış. Yukarıda bahsettiğimiz fiillerde ve bir çok hayvanlar da bulunan bu güzellikler, maalesef insanım diyen birçok insanda bulunmamaktadır. 

 Sizlerde haklı olarak bu tip insanlar için diyeceksiniz ki Allah(c.c); “Biz insanı en güzel bir şekilde yaratmışızdır.-Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik .”(Tin suresi 4 ve 5.ayetler) buyuruyor. Çok haklısınız ve bu tipler için Ali İmran suresi 12.ayette Cehenneme sürüleceklerini buyurmaktadır. Unutulmaması gereken şudur. Beğenir veya beğenmezsiniz O Sizin bileceğiniz bir iş. Ancak Alman filozof Nietzsche; “Derisini değiştirmeyen yılanlar ölüme mahkumdur . Bu durum fikirlerini değiştirmeyen zihinler içinde geçerlidir. Sabit fikir en büyük hapishanedir.” der. 

     Vicdan, Merhamet ve nezaketten uzak olan insanların fikirlerini değiştirerek vicdan ve merhamete evrilmeleri dileği ve temennisi ile 
                   Selam ve Dua ile Kalın