Burnundan Kıl Aldırmamak… 

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA mehmetceviz69@hotmail.com

       Başakları boş olan ekin dalı dik olur ve boynunu eğmez. Başakları dolu olan ekin dalı boynunu büker. Topraktan Aldığı Nimetlere şükreder. İnsanda öyledir. Bomboş ve cahil insan, boş tenekeden çıkan  ses gibi haklı olsa da haksız olsa da bilse de, bilmese de cazgır gibi ortalığı velveleye verir. Akıllı insan,bilen insan, ilim ve irfan sahibi insan, bünyesine ilmi, bilgiyi, kulluğu, ahlakı bünyesine doldurdukça alçak gönüllülüğü artar. Kibir ve enaniyet olmadığı için dolu başak misali boynunu büker. Gönlü doludur. Maalesef öyle zaman da yaşıyoruz ki, her şeyden anlayan, herşeyi bilen, içi boş ekin başağı gibi haline bakmayıp diklenen Burnundan kıl aldırmayan, boş teneke gibi ortalığı yalanla dolanla hayatını döndüren  insanımsı tipler çoğalıp gitmektedir. Kaliteli insan, tavrıyla, üslubuyla, ahlakı ve karakteri ile, oturup kalkması  ile kısacası her davranışı yola kendini belli eder. Bir dervişin; “Ne öğrendin” sorusuna  Hiç bir şey bilmediğimi öğrendim ”dediği gibi  insanlar bilmediğini, başka insanın daha iyi bilebileceğini veya kendinden daha başarılı olabileceğini asla kabul etmeyen İnsanların olduğu  yerde  başarı hikayesi yazılamaz.

        Şimdi siz okur kardeşlerime ‘Burnundan kıl Aldırmamak deyimi ile ilgili  bir hikayeyi aktarmak istiyorum .Uşaklı Osman Efendi memleketinde sözü geçen biridir. Ancak bir gün öyle bir baş ağrısına tutulur ki, hayatı altüst olur. Ağrıyı ne doktorlar durdurabilir ne de sebebini bulabilir. Geceleri uykusuz, gündüzleri gözü yaşlı geçer. Ailesi çareyi İstanbul’a gitmekte bulur, oradan da çare bulunamayınca yurtdışına, İsviçre’ye kadar giderler. Aylar geçer, onlarca profesör seferber olur ama teşhis konulamaz. Herkesin söylediği aynıdır: "Adam sapasağlam " Oysa Osman Efendi her geçen gün tükenmektedir. Sonunda memlekete, Uşak’a döner ve yayladaki eve kapanır. Ağrı kesicilerle hayatı sürdürmeye çalışır. Umutlar tükenmiş, ölümü bile artık beklenir olmuştur. Bir gün, moral olsun diye, sevdiği eski berberi çağrılır ve berber traş etmeye başlar. Traş sırasında Osman Efendi derdini döker, “ölümü bekliyorum” der. Berber bir düşünür, sonra "Beyim, sizin burnunuz da  kıl dönmüş olmasın?" deyip yakından bakar. Gerçekten de içeri doğru uzamış, sinirlere baskı yapan bir kılla  karşılaşır! Çantasından cımbızı çeker, kılı tutar ve bir hamlede alır. O anda öyle bir çığlık kopar ki, köy ayaklanır. Çok acı çeken Osman Efendi berbere feryadı kopararak kızar. Ancak ertesi sabah; Osman Efendi aylardır ilk kez baş ağrısı olmadan uyanır. Doktorlar sonra anlar ki Kıl, sinir dokusuna baskı yaptığı anlaşılır. Çözüm basitmiş ama kimsenin aklına gelmemiştir. Berber yaptığı iyiliğin karşılığında bir servetle ödüllendirilir. Ama asıl kazanan, bu hikâyeyi duyanlardır...

   Bu hikâye gerçek olsun ya da olmasın, içinde büyük bir ders niteliği taşımaktadır. çok zaman, halledilmesi zor görünen  veya  karmaşık görünen sorunların çözümü, en basit hareket veya fiilde halledilmesi mümkün iken kendimizi  çıkmaz yollara  sokabiliyoruz. Çoğu zaman ya kibirden ya enaniyetten, yada danışıp istişareler yapmadan burnumuzun ucunu göremez hâlde, Kendi kendimize işi hallede bileceğimiz düşünerek İşi daha da zora sokabiliyoruz. Akıl akıldan üstündür” atasözünü hiç idrak etmiyoruz. Bazende, İnsanları Küçük görüp, kibre kapılırız ki,bir başkasının sözüne kulak vermeyip, yükseklerde uçabiliyoruz. Sonrasında da hüsrana uğradığımızda şaşırıyoruz. Halbuki her İnsanın fikri ve her insanın sözünün kıymeti harbiyesi olacağını  unutmamak gerekiyor. 

     Hayat sürprizlerle doludur. Yüce Allah(c.c); “İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.” (İsra suresi 11.ayet)’ın buyur. Bu nedenle acele edenlerin içine dahil olmadan; hayata suhuletle bakabilmek itidalli olmak, araştırarak doğruları bulmak, sakin ve itidalli olabilmek er kişinin işidir. Mutlu ve  huzurlu  olabilmek için hayat serüveninde, İnsanın kazançlı çıkacağı İki anahtar vardır; Sabırlı, metanetli, alçak gönüllü  ve nezaketli olmaktır. Herkesin  fikir ve sözlerini itina ile kibirlenmeden dinleyebilmektir. Selam ve Dua ile Kalın…